çak|mak |
<< ETü çak- (sesli olarak) vurmak, darp etmek, kesmek |
|
çakal |
~ Fa/OFa şaġāl شغال köpekgillerden yırtıcı bir hayvan ≈ Sans śr̥gāla/sr̥kāla शृगाल a.a. |
|
çaker |
~ Fa çākar چاكر kul, bende, hizmetkâr |
|
çakı |
≈ Fa çāḳū چاقو her türlü bıçak <? ETü çak- vurmak |
|
çakıl |
< TTü çak- şakırtıyla vurmak +Il |
|
çakır |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü çakır/çakrı 1. alaca renk, alaca mavi, 2. doğana benzer yırtıcı kuş < ETü çak- harelemek → çak- Not: Karş. Ar zurraḳ "çakır doğan" ≈ azraḳ "mavi". Sözcüğün nihai anlamı “çalık, alaca” olmalıdır. • Moğ çogur "alaca, benekli" Türkçeden alıntı olmalıdır. 10.12.2015 |
|
çakırkeyif |
§ TTü çakır şarap (<< ETü çaġır a.a. ) + TTü keyif |
|
çakma |
< TTü çak- +mA |
|
çakmak |
<< ETü çakmak çakmak taşı < ETü çak- +(A)mAk |
|
çakoz |
< TTü çak- anlamak (argo) |
|
çakra |
~ Sans çakrá चक्र 1. tekerlek, çark, çömlekçi çarkı, 2. devre, döngü, 3. insan bedenindeki 6 mistik halkadan her biri << HAvr *kʷékʷlo-s tekerlek |
|