çalgı |
Orta Türkçe çalğu "müzik aleti, saz" sözcüğünden evrilmiştir. Türkçe sözcük Orta Türkçe çal- "saz vurmak" fiilinden Türkiye Türkçesinde +gU ekiyle türetilmiştir. |
|
çalı |
Türkiye Türkçesi ve Çağatayca çalağan "ısırgan, dikenli (bitki), azgın (köpek)" sözcüğü ile eş kökenlidir. Türkçe sözcük Eski Türkçe çal- "vurmak, çarpmak" fiilinden Türkiye Türkçesinde +I(g) ekiyle türetilmiştir. |
|
çalık |
Orta Türkçe (sadece Kıpçak ve Oğuz lehçelerinde) çalık "1. vurulmuş, darbe almış, 2. cin çarpmış, deli, 3. boyalı, alaca" sözcüğünden evrilmiştir. Türkçe sözcük Eski Türkçe çal- "vurmak" fiilinden Türkiye Türkçesinde +Uk ekiyle türetilmiştir. |
|
çalım |
Türkiye Türkçesi çal- "vurmak" fiilinden Türkiye Türkçesinde +Im ekiyle türetilmiştir. |
|
çalış|mak |
Eski Türkçe çalış- "vuruşmak, mücadele etmek" fiilinden evrilmiştir. Eski Türkçe fiil Eski Türkçe çal- "vurmak, darp etmek" fiilinden Eski Türkçe +Iş- ekiyle türetilmiştir. |
|
çalıştay |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) Yeni Türkçe: "çalışma toplantısı, workshop" [ Milliyet - gazete, 1998]Paralel toplantılar, konuşmalar ve çalıştaydan oluşan konferansta yapılan çalışmalar... Köken Türkiye Türkçesi çalış- fiilinden Yeni Türkçe +tAy ekiyle türetilmiştir. Daha fazla bilgi için çalış- maddesine bakınız. Ek açıklama Kurultay sözcüğünden analoji yoluyla. 05.10.2017 |
|
çalka|mak |
Orta Türkçe (sadece Kıpçak ve Oğuz lehçelerinde) çalık "çok sıçrayan, haşarı, oynak" sözcüğünden Türkiye Türkçesinde +(g)A- ekiyle türetilmiştir. Türkçe sözcük Eski Türkçe çal- "vurmak, çarpmak" fiilinden Türkiye Türkçesinde +Uk ekiyle türetilmiştir. |
|
çalpara |
Farsça çār-pāre چار پاره "1. dört parça, 2. dört parçalı köçek zili, kastanyet" deyiminden alıntıdır. |
|
çam |
Arapça şmˁ kökünden gelen şamˁ شَمْع "mum, reçine" sözcüğünden alıntıdır. |
|
çamaşır |
Farsça cāme-şūy جامه شور "giysi yıkayan, çamaşırcı" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Farsça cāme جامه "giysi" ve Farsça şūy شوى/شور "yıkayan" sözcüklerinin bileşiğidir. (NOT: Farsça sözcük Farsça şustan, şūy- شستن, شوى/شور "yıkamak" fiilinden türetilmiştir. Farsça fiil Avesta (Zend) dilinde χşaud- "su akmak" fiili ile eş kökenlidir. Avestaca fiil Avesta (Zend) dilinde χşudra "su" sözcüğü ile eş kökenlidir. ) |
|
çamur |
Orta Türkçe çamur "balçık" sözcüğünden evrilmiştir. Türkçe sözcük Eski Türkçe yazılı örneği bulunmayan *çalmur veya *çalpmur biçiminden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe çal- veya çap- "çalmak, çamurla sıvamak" fiilinden Eski Türkçe +mUr ekiyle türetilmiştir. |
|