çakoz |
< TTü çak- anlamak (argo) |
|
çakra |
~ Sans çakrá चक्र 1. tekerlek, çark, çömlekçi çarkı, 2. devre, döngü, 3. insan bedenindeki 6 mistik halkadan her biri << HAvr *kʷékʷlo-s tekerlek |
|
çakşır |
≈ Fa çaḳşūr/caχcīr bir tür şalvar, geniş pantolon |
|
çal |
<< ETü çal alaca, benekli |
|
çal|mak |
<< ETü çal- 1. (sesli olarak) vurmak, darp etmek, 2. ses etmek, 3. boya vurmak, alaca kılmak, harelemek |
|
çalak |
TTü: [ Aşık Paşa, Garib-name, 1330] ~ Fa çālāk چالاك canlı, atik, çevik ≈? OTü çalık kızgın → çal- Not: Türkçe kullanımda genellikle Farsçadan alınmış çüst ü çalak "çevik ve canlı" deyiminde görülür. Farsça sözcük Türkçeden alıntı olmalıdır. • Anadolu ağızlarında görülen "otları tırpanla biçerek açılan yürüyüş yolu" anlamı, çal- fiilinden yapılmış ayrı bir türevdir. 23.07.2015 |
|
çalgı |
<< OTü çalğu müzik aleti, saz < OTü çal- saz vurmak +gU |
|
çalı |
≈ TTü/ÇTü çalağan ısırgan, dikenli (bitki), azgın (köpek) < ETü çal- vurmak, çarpmak +I(g) |
|
çalık |
<< OTü-KT çalık 1. vurulmuş, darbe almış, 2. cin çarpmış, deli, 3. boyalı, alaca < ETü çal- vurmak +Uk |
|
çalım |
< TTü çal- vurmak +Im |
|
çalış|mak |
<< ETü çalış- vuruşmak, mücadele etmek < ETü çal- vurmak, darp etmek +Iş- |
|