çelenk |
<< TTü çelek/çelenk büyük ve gösterişli kuş tüyü, telek |
|
çelik |
<< OTü çelik 1. vurma, dövme, 2. dövülmüş demir ≈ OTü çalık dövme, dövülmüş < ETü çal- vurmak, dövmek +Uk |
|
çelim |
≈ TTü çalım |
|
çeliş|mek |
< TTü çel- vurarak engel olmak +Iş- |
|
çello |
~ İng cello ~ İt violoncello [küç.] violone'nin küçüğü olan bir çalgı < İt violone viola'nın büyüğü olan bir çalgı |
|
çeltik | ||
çembalo |
~ İt (clavi)cembalo klavyeli bir çalgı, klavsen << Lat cymbalum metal tepsi şeklinde vurmalı bir çalgı ~ EYun kýmbalon κύμβαλον a.a. < EYun kýmbē κύμβη kâse, tekne, kazan |
|
çember |
~ Fa/OFa çanbar چنبر halka, kasnak, kuşak, özellikle başa sarılan kuşak ≈ Fa çapar چپر a.a. |
|
çemen |
~ Fa çaman چمن taze ot, çiğ yenen yeşillik veya baharat ≈? ETü çimgen çayır |
|
çemiç |
≈ Erm çamiç չամիչ üzüm kurusu ~? TTü çemiş yemiş << TTü yemiş |
|
çemkir|mek |
< onom |
|