öğüt |
<< ETü öt/ögüt akıl, fikir, nasihat <? ETü ö- düşünmek, anlamak +Ut |
|
öğüt|mek |
<< ETü ögit- öğüttürmek < ETü ögi- öğütmek, toz haline getirmek +It- |
|
ökaliptüs |
~ YLat eucalyptus Avustralya kökenli bir ağaç ☼ (İlk kullanım: 1788 L'Héritier, Fr. botanikçi.) ~ EYun eukályptos ευκάλυπτος iyi korunmuş § EYun eû εῦ iyi + EYun kalýptō καλύπτω saklamak, kapatmak |
|
ökçe |
<< OTü ökçe topuk, ayağın arka ucu < OTü *ök geri, arka +çA |
|
ökse |
~ Yun iksía ιξία 1. asalak bir bitki, viscum album, 2. bu bitkiden elde edilen yapışkan madde < EYun iksós ιξός a.a. << HAvr *weiks- a.a. |
|
öksür|mek |
KTü: [ Codex Cumanicus, 1303] << OTü öskür- öksürmek < onom +kIr- Not: Karş. Az öskür- (a.a.). TTü biçim metatezlidir. Benzer sözcükler: öksürtmek, öksürük 13.07.2015 |
|
öksüz |
<< ETü ögsiz 1. akılsız, 2. annesiz < ETü ög 1. akıl, 2. anne +sIz |
|
öküz |
<< ETü öküz sığır, özellikle iğdiş edilmiş sığır ≈ Moğ üker a.a. |
|
öl |
<< ETü öl nem, nemli |
|
öl|mek |
<< ETü öl- ölmek |
|
ölç|mek |
<< OTü ölç- ölçmek (≈ ETü ülgü terazi, ölçü ≈ ETü ülüg pay, hisse ) < ETü *ül- pay etmek +Iş- |
|