örf |
~ Ar ˁurf عرف [#ˁrf fuˁl msd.] 1. adap, erkân, pratik bilgi, misal ve tecrübe ile öğrenilen şeyler, 2. yükselti, tümsek, 3. yele < Ar ˁarafa عَرَفَ bildi, öğrendi, anladı |
|
örgensel |
< YTü örgen uzuv, organ +sAl <? TTü ör- +(g)An |
|
örgüt |
< TTü ör- +Ut |
|
örneğin |
< TTü örnek +(I)n |
|
örnek |
~? Erm ōrinag օրինակ model, nümune, misal, mesel, tarz, usul < Erm ōrén օրէն usul, adet, töre, kural ~ OFa awḏēn usul, töre, ayin |
|
örs |
KTü: [ Codex Cumanicus, 1303] << OTü örs demir dövme sehpası < ETü ör- kalkmak, yükselmek +Uz → hörgüç Not: *Örüz > örs evrimi muhtemeldir. Anadolu ağızlarında öreçe "seki, sedir", örü "set", örene "taş yığını" biçimleri mevcuttur. Benzer sözcükler: örs kemiği 10.12.2015 |
|
örsele|mek |
< TTü *örse- davranmak, kalkmaya yeltenmek +AlA- < ETü ör- kalkmak, yükselmek +sA- |
|
ört|mek |
<< ETü ört- gözden saklamak, kapatmak < ETü ör- dokumak +It- |
|
örtbas |
|
|
örtü |
<< ETü örtüg örten şey, örtü < ETü ört- +I(g) |
|
örümcek |
<< ETü örümçek «küçük örücü», a.a. < ETü örümçi a.a. +Ak < ETü *örüm örmek +çI |
|