kıyam |
~ Ar ḳiyām قيام [#ḳwm fiˁāl msd.] ayağa kalkma, kalkışma < Ar ḳāma قام durdu, ayağa kalktı |
|
kıyamet |
~ Ar ḳiyāma(t) قيامة [#ḳwm fiˁāla(t) msd.] 1. kalkışma, 2. İslam mitolojisinde ölülerin topluca dirilmesi < Ar ḳāma قام ayağa kalktı, durdu |
|
kıyas |
~ Ar ḳiyās قياس [#ḳys fiˁāl msd.] ölçüm, karşılaştırma, benzetme yoluyla akıl yürütme < Ar ḳāsa قاس ölçtü, karşılaştırdı |
|
kıyı |
<< ETü kıdıġ kenar < ETü kıd- kesmek +I(g) |
|
kıyma |
< ETü kıy- +mA |
|
kıymet |
~ Ar ḳīma(t) قِيْمة [#ḳwm fiˁla(t) mr.] değer, nicelik < Ar ḳāma قَامَ durdu, kıvamlı idi, değerli idi |
|
kıymık |
(≈? ETü kıyık/kıyuk kıyılmış şey, yonga ) < ETü kıy- +mUk |
|
kıytırık |
<? TTü kıy- +tUr- |
|
kız |
<< ETü kız 1. kıt, nadir, 2. cimri, 3. yetişkin olmayan dişi, bakire |
|
kız|mak |
<< ETü kız- kızarmak ≈ ETü kıd- kan dökmek, kıymak |
|
kızak |
<< OTü-KT kızak buzda kayma aracı |
|