merinos |
~ Fr mérinos ~ İsp merinos Kuzey Afrika kökenli bir koyun türü < öz Merinos Merinîler, 13.-15. yy'da Kuzey Afrika'da hüküm süren Berberi hanedanı |
|
meritokrasi |
~ İng meritocracy yetenekli seçkinlerin egemen olduğu sistem ~ İng merit yetenek, haslet ~ Fr mérite a.a. ~ Lat meritum [pp. n.] a.a. < Lat merēre hak etmek, layık olmak +()t° |
|
merkantilizm |
~ Fr mercantilisme tüccar zihniyeti, eski bir ekonomik öğreti ~ İt mercantilismo a.a. < İt mercante tüccar, pazarcı +ism° < İt mercare satmak, ticaret etmek +ent° |
|
merkep |
~ Ar markab مركب [#rkb mafˁal iz/m.] (ata ve arabaya) binme, binek < Ar rakaba رَكَبَ (ata ve arabaya) bindi (≈ Akad markabtu binek, araba < Akad rakābu binmek ) |
|
merkez |
~ Ar markaz مَرْكَز [#rkz mafˁal iz/m.] dairenin merkezi, orta nokta < Ar rakaza رَكَزَ direk dikti, mızrak sapladı |
|
Merkür |
"civa" [ Hakimiyet-i Milliye - gazete, 1929] ~ Fr Mercure 1. bir gezegen, Utarit, 2. simya terminolojisinde civa ~ Lat Mercurius eski Roma'da çarşı tanrısı, bir gezegen ≈ Lat mercatus belli aralarla kurulan çarşı, panayır → market Benzer sözcükler: merkürokrom 14.02.2020 |
|
mermer |
(≈ Ar/Fa marmar مرمر mermer ) ~ Yun mármaron μάρμαρον a.a. << EYun mármaros μάρμαρος parıldayan taş, a.a. < EYun marmaírō μαρμαίρω parlamak, parıldamak |
|
mermi |
~ Ar marmī مرمى [#rmy mafˁūl mef.] atılan, fırlatılan < Ar ramā رمى attı, fırlattı |
|
merserize |
~ Fr mercerisé [pp.] soda ile işlenerek parlatılmış yün < İng mercerise yünü soda ile parlatmak +é < öz John Mercer İngiliz boya sanayicisi (19. yy) +ise- |
|
mersi |
~ Fr merci teşekkür sözü << OLat merces, merced- rahmet, bereket ≈ Lat merces, merced- ödül, bedel, ücret |
|
mersin1 |
~ Yun myrsíni μυρσίνι Akdeniz bölgesine özgü bir bitki, myrtus communis << EYun múrsinos/mýrsinē μύρσινος mersin tanesi < EYun múrtos μύρτον mersin bitkisi |
|