ağı |
<< ETü aġu zehir |
|
ağıl |
<< ETü aġıl hayvan barınağı, çitle çevrili alan |
|
ağır |
<< ETü aġır 1. hafif zıddı, 2. pahalı, değerli |
|
ağırla|mak |
<< ETü aġırla- onurlandırmak, izzet ve ikram etmek < ETü aġır +lA- |
|
ağırşak |
<< ETü aġırşuk yün eğirmede kullanılan sarkaç << ETü *aġırsuk < ETü aġır +sUk |
|
ağıt |
TTü: ağıtçı "ölülerin arkasından ağlayan kadın" [ Asım Ef., Burhan-ı Katı terc., 1797] ~? Erm ağéd աղէտ büyük acı, keder, yas (5. yy) (Kaynak: Acar sf. I.127) → ağla- Not: Literatürde genellikle TTü ağlamak fiiliyle ilgi kurulsa da yapısal ilişkinin tatmin edici bir açıklaması yoktur. Buna mukabil karş. ETü sığıt (a.a.). ● Ermenice sözcük 5. yy'a ait Kutsal Kitap çevirisinde ve 11. yy'a ait Naregatsi ilahilerinde kullanılır. Acaryan 19. yy halk diline ait ağéd varel ("ağıt yakmak") deyimini örnekler. Benzer sözcükler: ağıtçı 29.10.2020 |
|
ağız1 |
<< ETü aġız beslenme ve seslenme organı <? onom ā/ağ ağız sesi |
|
ağız2 |
~ Fa āġāz آغاز başlangıç |
|
ağla|mak |
<< ETü ıġla-/yıġla- ağlamak < ETü *ıġ/*yıġ acı ve üzüntü ünlemi +lA- |
|
ağnam |
~ Ar aġnām أغنام [#ġnm afˁāl çoğ.] koyunlar, küçükbaş davar < Ar ġanam غنم [t.] koyun, mal, davar ~ Sumer ganam koyun |
|
ağrı |
<< ETü aġrıġ acı, ağrı < ETü aġrı- +I(g) |
|