ağ2 |
Eski Türkçe aġ veya aŋ "ayrım, ayrık, iki bacağın veya iki parmağın arası" sözcüğünden evrilmiştir. |
|
ağa |
Moğolca aḳa "ağabey, saygı unvanı" sözcüğü ile eş kökenlidir. Moğolca sözcük Arapça aχ, aχī أخ "erkek kardeş, saygı hitabı" sözcüğünden alıntıdır. |
|
ağabey |
|
|
ağaç |
Eski Türkçe yıġaç "ağaç" sözcüğünden evrilmiştir. |
|
ağar|mak |
Orta Türkçe ağar- "beyazlaşmak, (mec.) ihtiyarlamak" fiilinden evrilmiştir. Türkçe fiil Eski Türkçe ak "beyaz" sözcüğünden Eski Türkçe +Ar- ekiyle türetilmiştir. |
|
ağda |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) [ Evliya Çelebi, Seyahatname, 1665]cümle χoşâbcı ve pâlûdeci ve ağdacı ve helvâcılar [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]ağda آغده: Tencerede dolandırıp karışdırarak koyulttukları pekmez ve saire, akide macun, kamış helvası. Ağda yapıştırmak: Tüy ve kıl yolmak. ağdalı "yoğun ve zor anlaşılır" [ Cumhuriyet - gazete, 1930]mektubun hayli ağdalı olan diğer sahifelerindeki Köken Türkiye Türkçesi ˁaḳīde (şekeri) عقيدة "koyulaştırılmış pekmez" sözcüğünden evrilmiştir.Daha fazla bilgi için akide maddesine bakınız. Ek açıklama akide sözcüğünün telaffuz ve anlam değişikliğine uğramış varyantıdır. Benzer sözcükler ağdalanmak, ağdalı 15.11.2019 |
|
ağı |
Eski Türkçe aġu "zehir" sözcüğünden evrilmiştir. |
|
ağıl |
Eski Türkçe aġıl "hayvan barınağı, çitle çevrili alan" sözcüğünden evrilmiştir. |
|
ağır |
Eski Türkçe aġır "1. hafif zıddı, 2. pahalı, değerli" sözcüğünden evrilmiştir. |
|
ağırla|mak |
Eski Türkçe aġırla- "onurlandırmak, izzet ve ikram etmek" fiilinden evrilmiştir. Eski Türkçe fiil Eski Türkçe aġır sözcüğünden Eski Türkçe +lA- ekiyle türetilmiştir. |
|
ağırşak |
Eski Türkçe aġırşuk "yün eğirmede kullanılan sarkaç" sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe yazılı örneği bulunmayan *aġırsuk biçiminden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe aġır sözcüğünden Eski Türkçe +sUk ekiyle türetilmiştir. |
|