ahbap |
~ Ar aḥbāb أحباب [#ḥbb afˁāl çoğ.] sevgililer, dostlar < Ar ḥabīb حبيب [t.] sevgili, dost |
|
ahçik |
~ Erm aġçig աղջիկ [küç.] kız < Erm aġiç աղիջ a.a. |
|
ahenk |
~ Fa āhang آهنگ uyum, özellikle ses uyumu, armoni < Fa hang هنگ vezin, ölçü, edep |
|
aheste |
~ Fa āhaste آهسته [pp.] yavaş, sessiz < Fa hastīdan هستيدن 1. olmak, varolmak, 2. uymak, uyumlu olmak, yaramak, değer olmak +a |
|
ahfat |
~ Ar aḥfād أحْفَاد [#ḥfd afˁāl çoğ.] torunlar < Ar ḥafīd حَفِيد [t.] torun |
|
ahır |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] ~ Fa/OFa āχʷar آخور yemlik, hayvan besleme yeri (≈ Sogd aχwr a.a. ) < OFa χʷar yemek (ad) < OFa χʷartan yemek (fiil) → +hor Not: Özgün anlamının "hayvan için yem konulan bölme" olması muhtemeldir. Erken dönemde İrani dillerden Eski Türkçeye alınan sözcüklerdendir. Bu maddeye gönderenler: imrahor 10.09.2020 |
|
ahi |
~ Ar aχī أخى [#Aχw] kardeşim < Ar aχ أخ kardeş (≈ İbr/Aram ˀaχ אח a.a. ) |
|
ahir |
~ Ar āχir آخِر [#Aχr fāˁil fa.] son, sonuncu, sonraki ≈ Ar āχar آخَر gerideki |
|
ahiret |
~ Ar āχira(t) آخرة [#Aχr fāˁila(t) fa. fem.] sonraki şey, ölümden sonrası < Ar āχir آخر son, sonraki |
|
ahit |
~ Ar ˁahd عهِد [#ˁhd faˁl msd.] 1. tanıma, 2. ant, sözleşme, yükümlülük < Ar ˁahida عَهِدَ ısmarladı, sözleşti, şart koştu |
|
ahize |
~ Ar *āχiḏa(t) آخذة [#Aχḏ fāˁila(t) fa. fem.] «alıcı şey» < Ar āχiḏ آخيذ [fa.] alan, alıcı < Ar aχaḏa أَخَذَ aldı |
|