ahfat |
~ Ar aḥfād أحْفَاد [#ḥfd afˁāl çoğ.] torunlar < Ar ḥafīd حَفِيد [t.] torun |
|
ahır |
~ Fa/OFa āχʷar آخور yemlik, hayvan besleme yeri (≈ Sogd aχwr a.a. ) < OFa χʷar yemek (ad) < OFa χʷartan yemek (fiil) |
|
ahi |
~ Ar aχī أخى [#Aχw] kardeşim < Ar aχ أخ kardeş (≈ İbr/Aram ˀaχ אח a.a. ) |
|
ahir |
~ Ar āχir آخِر [#Aχr fāˁil fa.] son, sonuncu, sonraki ≈ Ar āχar آخَر gerideki |
|
ahiret |
~ Ar āχira(t) آخرة [#Aχr fāˁila(t) fa. fem.] sonraki şey, ölümden sonrası < Ar āχir آخر son, sonraki |
|
ahit |
[ Edib Ahmed, Atebet-ül Hakayık, <1250?] ~ Ar ˁahd عهِد [#ˁhd faˁl msd.] 1. tanıma, 2. ant, sözleşme, yükümlülük < Ar ˁahida عَهِدَ ısmarladı, sözleşti, şart koştu Benzer sözcükler: ahdetmek, ahdiatik, ahdicedit, ahitname Bu maddeye gönderenler: mahut, muahede, taahhüt (müteahhit), uhde (deruhte, üstesinden gel-), veliaht 06.08.2015 |
|
ahize |
~ Ar *āχiḏa(t) آخذة [#Aχḏ fāˁila(t) fa. fem.] «alıcı şey» < Ar āχiḏ آخيذ [fa.] alan, alıcı < Ar aχaḏa أَخَذَ aldı |
|
ahkâm |
~ Ar aḥkām أَحْكَام [#ḥkm afˁāl çoğ.] hükümler < Ar ḥukm حُكْم [t.] yargı, hüküm |
|
ahlak |
~ Ar aχlāḳ أخلاق [#χlḳ afˁāl çoğ.] yaradılış, huy, karakter < Ar χulḳ خُلْق [t.] yaradılış, seciye, karakter < Ar χalaḳa خَلَقَ yarattı |
|
ahlat |
~ Yun aχládion ἀχλάδιον yaban armudu, pyrus amygdaliformis < EYun aχrás, aχrad- ἀχράς a.a. +ion ≈? EYun aχreōn αχρεών yararsız, gereksiz < EYun a(n)+ χráō χράω yaramak, gerekmek |
|
ahmak |
~ Ar aḥmaḳ أحمق [#ḥmḳ afˁal sf.] aptal, deli < Ar ḥamuḳa حَمُقَ aptal veya deli idi |
|