aldan|mak |
< ETü alda- aldatmak, kandırmak +In- < ETü al hile +dA- |
|
aldehit |
~ Fr aldéhyde / İng aldehyde alkollerden elde edilen bir kimyasal madde sınıfı < YLat alcool dehydrogenatus suyu alınmış alkol |
|
aldente |
~ İt al dente «dişe gelir», az pişmiş makarnayı tarif eden bir söz < İt à+ dente diş << Lat dens, dent- a.a. |
|
aldır|mak |
<< OTü aldur- (≈ ETü altız- yakalatmak, almasına neden olmak ) < ETü al- +tUr- |
|
ale+ |
~ Ar ˁalā عَلَى [#ˁlw] üzeri, üst, üzere (edat) < Ar ˁalā عَلَا yüksek idi, üstte idi, yüzdü → ali Benzer sözcükler: alelacayip, alelacele, alelekser, alelhesap, alelhusus, alelumum, alelusul, alessabah Bu maddeye gönderenler: alazalik (kezalik), alelade, aleyh (aleyhisselam, binaenaleyh, müşarünileyh), aleyküm, aleyna, lalettayin 14.08.2015 |
|
alegori |
~ Fr allégorie simgesel anlatı ~ EYun allēgoría αλληγορία başka türlü söyleme, başka şey ima etme § EYun állos άλλος başka (<< HAvr *h₂el- (*al-) öte, başka ) + EYun agoreúō αγορεύω konuşmak, söylemek +ia |
|
alelade |
~ Ar ˁalā'l-ˁāda(t) عَلَى العادة adet üzere, alışılmış surette |
|
alem |
~ Ar ˁalam علم [#ˁlm] simge, işaret, belirti, sancak, bayrak |
|
âlem |
~ Ar ˁālam عالم [#ˁlm fāˁal ] dünya, kâinat ~ Aram ˁālam עלם devir, çağ, şimdiki dünya, evren (Yunanca aiōn karşılığı) ≈ İbr ˁōlām עולם devir, çağ, şimdiki dünya |
|
alemdar |
~ Fa ˁalamdār sancak taşıyan, sancaktar |
|
âlemîn |
~ Ar ˁālamīn عالمين âlemlerin (genitiv çoğul) |
|