alt |
(≈ ETü altın aşağıda (zarf) ) < ETü alta- elde etmek, yenmek, alt etmek <? ETü al +tA- |
|
altar |
~ İng altar sunak, üzerinde kurban kesilen yüksek masa ~ Lat altare «yüksek yer», a.a. < Lat altus yüksek +ari° |
|
alternatif |
~ Fr alternatif / İng alternative 1. sırayla değişen, 2. seçenek, almaşık < Lat alternare [den.] sırayla değişmek, biri öbürü olmak +(t)iv° < Lat alter, alternus öbür, öteki, başka << HAvr *h₂él-tero-s (*ál-tero-s) [kıy.] a.a. < HAvr *h₂el- (*al-) öte, başka |
|
alternatör |
~ Fr alternateur alternatif akım üreten cihaz < Fr alterner +(t)or |
|
altes |
~ Fr altesse prens rütbesindeki kişilere hitap şekli ~ İt altezza yükseklik, yücelik < İt alto yüksek |
|
altı | ||
altın |
<< ETü altūn a.a. ≈ Moğ altan a.a. |
|
altimetre |
~ Fr altimètre yükseklik ölçme cihazı § Lat altus yüksek + EYun métron μέτρον ölçü |
|
altmış |
<< ETü altmış 60 < ETü altı +mIş |
|
alto |
~ İt alto 1. yüksek, 2. müzikte yüksek perdeden erkek sesi, tenor (esk.), 3. pes perdeden kadın sesi (16. yy), buna eşdeğer perde << Lat altus [pp.] boy atmış, yüksek < Lat alescere büyümek, yetişmek, beslenmek +()t° < HAvr *h₂él- (*ál-) (bitki veya canlı) yetişmek, büyümek, boy atmak |
|
altruizm |
~ İng altruism diğerkâmlık, başkasını gözetme, bencillik zıddı ~ Fr altruisme a.a. ☼ (İlk kullanım: 1852 Auguste Comte, Fr. filozof.) < Fr autrui (hukukta) üçüncü kişi, başkası +ism° ~ Lat alteri huic bu başkasına < Lat alter başka |
|