bürudet |
~ Ar burūda(t) برودة [#brd fuˁūla(t) msd.] soğukluk < Ar barida برد soğuk idi |
|
bürü|mek |
<< TTü büri- sarmak, örtmek ≈ ETü bür- bükmek, büzmek |
|
bürümcük |
<< ETü bürünçük kadın giysisi < ETü bürün- sarınmak +çUk |
|
bürün|mek |
<< ETü bürün- sarınmak < ETü bür- bükmek, büzmek, burmak +In- |
|
büst |
~ Fr buste insan gövdesinin üst kısmını temsil eden heykel ~ İt busto a.a. << Lat bustum 1. ölü yakılan yer, mezar, 2. ölen kişinin küllerinin konulduğu insan başı şeklinde vazo |
|
büstiyer |
[ Milliyet - gazete, 1992] ~ Fr bustier göğüslük < Fr buste gövdenin üst kısmı → büst 13.01.2015 |
|
büşra |
~ Ar buşrāˀ بشرَى [#bşr fuˁlāˀ sf. fem.] iyi haber, müjde < Ar başara بَشَرَ doğum haberi aldı, müjdeye sevindi < Ar başar ten, insan bedeni, yavru |
|
bütan |
~ Fr butane kimyasal bir bileşik < Fr acide butyrique bütirik asit, bozulmuş tereyağında bulunan bir asit < EYun boutýron βουτύρον tereyağı § EYun boús βούς sığır, inek + EYun týros τύρος kaymak, lor veya peynir |
|
bütçe |
~ Fr budget gelir ve giderleri gösteren çizelge ~ İng budget 1. evrak veya para kesesi, özellikle İngiltere Hazine Bakanının yıllık hazine hesabını Parlamentoya sunarken kullandığı çanta [esk.], 2. hükümet bütçesi, gelir-gider çizelgesi ~ EFr bouget [küç.] kese, dağarcık, çıkın < Lat bulga torba, bohça << HAvr *bʰelǵʰ- şişmek |
|
bütün |
<< ETü bütün tam, kâmil, olgun < ETü büt- bitmek, kemale ermek +In |
|
büvet |
<< TTü büget/bügüt bir engelden ötürü oluşan su birikintisi < TTü büge- suyun önünü tıkamak +Ut < ETü bük engel, tıkaç, set +(g)A- |
|