büyü|mek |
<< ETü bedü- büyümek |
|
büyük |
<< ETü bedük büyük < ETü bedü- büyümek +Uk |
|
büyüteç |
< TTü büyüt- +(g)Aç |
|
büz |
~ Fr buse künk ~ Hol buyse |
|
büz|mek |
<< OTü büz- burmak, bükmek ≈ ETü bür- a.a. |
|
büzük | ||
caba |
~ Ar cabāˀ جباء [#cby faˁal ] bir tür olağanüstü vergi ~ Aram gəbā גְּבָא [#gb] vergi veya ceza tahsil etmek, haczetmek (Kaynak: Jastrow sf. 206.) |
|
cabbar |
~ Ar cabbār جبّار [#cbr faˁˁāl mesl.] cebr eden, Allah'ın sıfatlarından biri < Ar cabara جَبَرَ güçlü idi |
|
cacık |
≈ Fa jāj ژاژ çeşitli yemeklik yabani otlara verilen ad, kendinden yetişen her tür nebat ≈ Kürd jaj yemeğe katılan bir ot, carum carvi |
|
cadaloz |
< TTü cadı +oz |
|
cadde |
~ Ar cādda(t) جادّة [#cdd fāˁila(t) fa. fem.] geniş yol, ana yol <? Ar cadda جَدَّ kesti |
|