azmak |
< TTü az- ayrılmak, sapmak, taşmak +(A)mAk |
|
azman |
< TTü az- +mAn |
|
aznavur |
~ Gürc aznauri აზნაური soylu, asil ≈ Erm aznavor ազնաւոր a.a. ~ OFa aznāvar a.a. < OFa azn soy |
|
azot |
~ Fr azote havayı oluşturan gazlardan biri ☼ (İlk kullanım: 1787 Antoine de Lavoisier, Fr. kimyacı.) ~ EYun azōtḗs αζωτής yaşatmayan, can vermeyen < EYun a(n)+ záō ζάω yaşamak +t° |
|
baba |
<< OTü baba yaşlı ve saygın erkek, baba < çoc ba-ba kalın sesli kişi |
|
babacan |
<< TTü baba can |
|
babafingo |
~ Yun papafíngos παπαφίγκος ≈ Ven papafìgo bir tür yelken ve yelken direği |
|
babagannuş |
~ Ar baba ġannūş بابا غنّوش patlıcan beğendi, Suriye ve Lübnan'a has bir yemek < Ar ḥannūş حنّوش Hıristiyan Araplarda bir erkek adı, Yohanna < Ar ḥannā a.a. |
|
babalık |
< TTü baba +lIk |
|
babayani |
<< TTü babayāne baba gibi, eski tarzda < TTü baba |
|
babet |
~ Fr babette topuksuz hafif kadın ayakkabısı < öz Babette [küç.] bir kadın adı < öz Elisabéth a.a. +et° ~ İbr Elişebaˁ אֱלִישֶֽׁבַע «Allah söz verdi» veya «Allah memnun», Tevratta Harun'un eşi, İncil'de Hz. Yahya'nın annesi |
|