bavul |
~ İt baule yolculukta taşınan yük, çıkın << OLat baula a.a. <<? OLat balla balya, çıkın |
|
bay |
<< ETü bay zengin, soylu |
|
bay|mak |
<<? ETü *bañ- (Kaynak: Claus sf. 772.) |
|
bayağı |
<< ETü bayakı önceki, eski < ETü baya önce |
|
bayan |
< YTü bay hitap deyimi, bey |
|
bayat |
[ Hızır Paşa, Müntehab-ı Şifa, <1400] ~? Ar bāˀit بائت [#byt fāˁil fa.] geceden kalmış < Ar bāta بَاتَ geceledi → beyit Not: "Allah'ın bir adı, Kadīm" anlamında kullanılan ETü bayat sözcüğü ile ilişkisi muğlaktır. Vefik Paşa'nın Türkçe bayak, bayağı sözcüklerine bağlama önerisi ihtiyatla değerlendirilmelidir. • Kutaḏġu Bilig'de bayat yaklaşık 300 kez "Allah" anlamında kullanılır. Buna karşılık aynı tarihlerde Kaşgarî sözcüğü "Argu lehçesinde tanrının bir adı" olarak tanımlar. Benzer sözcükler: bayatlamak 06.09.2017 |
|
baybay |
~ İng bye-bye veda sözü < İng good bye a.a. < İng God by thee «tanrı yanında olsun», a.a. |
|
bayıl|mak |
<< ETü mayıl-/*bayıl- gevşemek, uyuşmak <? ETü *bañ- (Kaynak: Claus sf. 772) |
|
bayındır |
≈ öz Bayundır eski bir Türk adı < ETü bayu- zenginleşmek, müreffeh olmak < ETü bay zengin +U- |
|
bayır |
~ Ar bāˀir بائر [#bwr fāˁil fa.] işlenmeyen toprak, yaban yer < Ar bāra بار (toprak) boş durdu, nadasa bırakıldı, işe yaramadı |
|
bayi |
~ Ar bāˀiˁ بَائِع [#byˁ fāˁil fa.] satan, satıcı < Ar bāˁa بَاعَ sattı, satış için sözleşti |
|