bedbaht |
~ Fa badbāχt بدباخت kötü bahtlı |
|
bedbin |
~ Fa bad bīn بد بين kötü gören § Fa bad بد kötü + Fa bīn بين gören (<< OFa vēn ≈ Ave vaēna- görmek ) |
|
beddua |
~ Fa badduˁā بددعاء ilenme |
|
bedel |
~ Ar badal بدل [#bdl faˁal ] eşdeğer, karşılık |
|
beden |
~ Ar badan بدن [#bdn faˁal ] 1. (uzuvlar ve baş hariç) insan gövdesi, torso, 2. kolsuz kısa gömlek veya zırh |
|
bedesten |
[ Meninski, Thesaurus, 1680] ~ Fa bazzāzistān بزّازستان kapalı çarşı, özellikle kumaşçılar çarşısı § Ar/Fa bazzāz بزّ [#bzz] kumaşçı + Fa +istān ستان yer bildiren takı Not: /z/ > /d/ evrimi z/s dissimilasyonu mudur, yoksa Farsça alıntılarda sıkça görülen /d/ > /z/ kaymasından hyper-correction mudur? Karş. hizmet, kepaze, paluze. 24.07.2014 |
|
bedevi |
~ Ar badawī بَدَوِى [#bdw nsb.] çöl halkına mensup, bedevi < Ar badw بَدْو çöl |
|
bedhah |
~ Fa bad-χʷāh بدخواه kötü dileyen, kötü niyetli, düşman § Fa bad بد kötü + Fa χʷāh خواه dileyen, dilek |
|
bedihi |
~ Ar badīhī بديهى [nsb.] aşikâr, gözle görünen, derhal kavranan < Ar badāha(t) [#bdh faˁāla(t) msd.] belirgin olma, bedahet +ī < Ar badaha بده aniden geldi, kendiliğinden oldu, vuku buldu |
|
bedii |
< Ar badīˁ بديع [#bdˁ faˁīl sf.] yeni, orijinal, emsalsiz, tuhaf +ī < Ar badaˁa بَدَعَ yenilik yaptı |
|
bedir |
~ Ar badr بدر [#bdr faˁl msd.] dolunay |
|