ben2 |
<< ETü beŋ/meŋ 1. kuş yemi, 2. ciltte benek ≈ Fa ban tanecik, tohum |
|
benchmark |
~ İng benchmark 1. haritacılıkta iki veya daha fazla ayak ve bir yatay çizgiden oluşan yer işareti, nirengi; 2. (mec.) bir ürünün performansını varolan bir standarda oranla ölçme işlemi § İng bench banko, dar uzun oturma yeri (<< Ger *bankiz a.a. ) + İng mark işaret |
|
bencil |
< TTü ben +çIl |
|
bende |
~ Fa bande بنده [pp.] bağlanmış, bağlı, köle, kul << OFa bandag a.a. < OFa bastan, band- bağlamak +a << EFa/Ave band- a.a. |
|
bendir |
~ Ar (Mağr) bandir بندر 1. Mağrip müziğine özgü, keçi derisinden imal edilen geniş yüzeyli davul, 2. rezonans amacıyla bu davulun iç kısmına gerilen ip ≈ Fr timbre/tymbre (ortaçağ müziğinde) a.a. |
|
benek |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü benek tanecik, tahıl tanesi ≈ Fa banak 1. tahıl tanesi, çitlembik, 2. ciltte leke < ETü beŋ/meŋ 1. kuş yemi, 2. ciltte leke +Ak → ben2 Not: Karş. Fa ban بن "tanecik, yüzde leke, ben". ak/+ek küçültme eki her iki dilde ortaktır. Benzer sözcükler: benekli 13.12.2015 |
|
bengi |
<< ETü beŋgü/meŋgü ölümsüz, ebedi |
|
beniadem |
~ Ar bani ādam بن آدم adem oğulları |
|
benimse|mek |
< TTü benim +sA- |
|
beniz |
≈ ETü meŋiz görünüş, suret, çehre |
|
benmari |
~ Fr bain-marie ateşle doğrudan temas ettirmeden, suya batırılan kap içinde pişirme << Lat balneum Mariae «Meryem banyosu», a.a. (simya terimi) § Lat balneum banyo + öz Maria Meryem (muhtemelen: Musa'nın kızkardeşi olup simya ilminin kurucusu sayılan Miriam) |
|