berat |
~ Ar barâˀat براءة [#brA faˁla(t) mr.] 1. izin belgesi, ruhsat, 2. günahların silindiği 15 Şaban gecesi ~ İbr bərīth ברית [#br] sözleşme, ahit, özellikle tanrının İsrailoğullarına ve onların peygamberlerine verdiği ahit |
|
berbat |
~ Fa bar bād dādan برباد دادن rüzgâra savurmak, yok etmek < Fa bar+ bād باد rüzgâr |
|
berber |
~ İt barbièr/barbiere sakal traşı yapan kimse < İt barba sakal |
|
berberis |
~ YLat berberis bir süs bitkisi < ? |
|
berceste |
~ Fa barcaste برجسته [pp.] kabaran, sıçrayan, (mec.) öne çıkan < Fa barcastan برجستن yukarı sıçramak, kalkmak +a < Fa bar+ castan sıçramak, seğirmek |
|
berdel |
[ Milliyet - gazete, 1984] ~ Kürd berdêl 1. değiştokuş, takas, 2. başlık parası yerine aynı aileden kız almak suretiyle yapılan takas § Kürd ber- üzerine, bir şeyin yerine (edat) + Kürd dêl değişme, bedel → ber+ 29.12.2014 |
|
berdelacuz |
~ Ar bardu'l-ˁacuz بردالعجز kışın sonundaki en soğuk beş gün § Ar bard برد [#brd] soğuk + Ar ˁacuz عجز [#ˁcz] kıç, art, bir şeyin son bölümü, şiirde bir beytin son ayağı |
|
berdevam |
~ Fa bar-davām بردوام sürekli, devamlı < Ar bar+ dawām دوام |
|
berduş |
~ Fa χāne bar dūş خانه بر دوش «evi omuzda», evsiz barksız kimse < Fa bar+ dūş/doş دوش/دوش omuz |
|
bere1 |
<< OTü-KT bere hafif yara ≈ ETü bez yara izi |
|
bere2 |
~ Fr béret düz tepeli kenarsız şapka ~ Prov berret [küç.] a.a. < OLat birrus bir tür külahlı cübbe, burnus |
|