berbat |
~ Fa bar bād dādan برباد دادن rüzgâra savurmak, yok etmek < Fa bar+ bād باد rüzgâr |
|
berber |
~ İt barbièr/barbiere sakal traşı yapan kimse < İt barba sakal |
|
berberis |
~ YLat berberis bir süs bitkisi < ? |
|
berceste |
~ Fa barcaste برجسته [pp.] kabaran, sıçrayan, (mec.) öne çıkan < Fa barcastan برجستن yukarı sıçramak, kalkmak +a < Fa bar+ castan sıçramak, seğirmek |
|
berdel |
~ Kürd berdêl 1. değiştokuş, takas, 2. başlık parası yerine aynı aileden kız almak suretiyle yapılan takas § Kürd ber- üzerine, bir şeyin yerine (edat) + Kürd dêl değişme, bedel |
|
berdelacuz |
[ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876] ~ Ar bardu'l-ˁacuz بردالعجز kışın sonundaki en soğuk beş gün § Ar bard برد [#brd] soğuk + Ar ˁacuz عجز [#ˁcz] kıç, art, bir şeyin son bölümü, şiirde bir beytin son ayağı Not: "Kocakarı soğuğu" adı, Arapça deyimin Türkçede yanlış telaffuzundan (ˁacüz yerine ˁacūz) doğmuş bir ifadedir. 26.05.2015 |
|
berdevam |
~ Fa bar-davām بردوام sürekli, devamlı < Ar bar+ dawām دوام |
|
berduş |
~ Fa χāne bar dūş خانه بر دوش «evi omuzda», evsiz barksız kimse < Fa bar+ dūş/doş دوش/دوش omuz |
|
bere1 |
<< OTü-KT bere hafif yara ≈ ETü bez yara izi |
|
bere2 |
~ Fr béret düz tepeli kenarsız şapka ~ Prov berret [küç.] a.a. < OLat birrus bir tür külahlı cübbe, burnus |
|
bereket |
~ Ar baraka(t) بركة [#brk faˁala(t) msd.] Allah’ın verdiği nimet, bolluk, verimlilik ~ Aram bərākā/bərāktā ברכא/ברכתא 1. diz çökerek yapılan dua, 2. nimet, bolluk, verimlilik ≈ İbr bərakah ברכה a.a. < İbr berek ברך diz |
|