berhudar |
~ Fa barχordār برخوردار nasipli < Fa barχordan برخوردن faydalanmak, nimete kavuşmak § Fa bar meyve, ürün + Fa bar+ χordan, χor- خوردن, خور yemek |
|
beri1 |
<< ETü bérü/bérgerü 1. bu yanda, bu yana, 2. güney < ETü bér- vermek +(g)ArU |
|
beri2 |
~ Ar barī برىّ [#brA faˁīl sf.] kurtulmuş, aklanmış, muaf < Ar baraˀa برأ kurtuldu, aklandı |
|
beriberi |
~ Fr béribéri / İng beriberi tropik bölgelerde rastlanan bir hastalık < Sinhali beri yorgun, halsiz |
|
berilyum |
~ YLat beryllium parlak kristalleri olan bir element ☼ (İlk kullanım: 1828 Fr. Wöhler, Alm. kimyacı.) < Lat beryllus akuamarin veya zümrüt, genel olarak kristal +ium ~ EYun bḗryllos βήρυλλος a.a. (~ EFa *vilūrya a.a. ) ~? Sans vaiḍūrya वैडूर्य bir tür mücevher, kristal, kedigözü |
|
berim |
YTü: [ODTÜBT 1998] < YTü *ber- +Im Not: ODTÜ Bilgisayar Topluluğu'nda Halit Oğuztüzün'ün İng computation karşılığı olarak rastgele ürettiği kavram bazı akademik çevrelerde kullanım bulmuştur. Benzer sözcükler: berimlemek, berimsel 01.02.2018 |
|
berjer |
~ Fr bergère [fem.] 1. kadın çoban, 2. bir tür koltuk < Fr berger çoban, çoban köpeği |
|
berk1 |
~ ETü bek/berk güçlü, muhkem, sağlam |
|
berk2 |
~ Ar barḳ بَرْق [#brḳ faˁl msd.] parıltı, şimşek < Ar baraḳa برق parladı, şimşek çaktı ≈ Aram bāraq בָרַק a.a. ≈ Akad barāqu a.a. |
|
berkelyum |
~ YLat berkelium yapay bir element ☼ (İlk kullanım: 1949 Glenn Seaborg v.d., Amer. fizikçiler.) < öz Berkeley Kaliforniya'da bir kent ve üniversite +ium |
|
berkemal |
~ Fa bar kamāl بركمال kemal ile, kusursuz halde < Ar bar+ kamāl كمال tamlık, kusursuzluk |
|