biftek |
~ Fr bifteck bir et kesimi ~ İng beef steak sığır kızartması § İng beef sığır eti (~ Fr boeuf sığır << Lat bos, bov- a.a. << HAvr *gʷṓw-s a.a. ) + İng steak kızartma, ateşte pişirilmiş et (<< Nor steikja şişte et kızartma ~ Ger *staiko şiş << HAvr *(s)tei̯g- saplamak, delmek ) |
|
bigami |
~ Fr bigamie / İng bigamy iki eşlilik |
|
bigâne |
~ Fa bīgāne بى گانه bilmez, tanımaz << OFa bēgānag a.a. |
|
bigudi |
~ Fr bigoudie saç sargısı < ? |
|
bihaber |
~ Fa bī-χabar بيخبر habersiz § Fa bī yoksunluk edatı + Ar χabar |
|
bihakkın | ||
bihişt |
~ Fa bihişt بهشت cennet << OFa vahişt a.a. ~ Ave vahişta- [sup.] 1. en iyi, mükemmel, 2. Zerdüşt inancında erdemli yaşamın hedefi < Ave vaŋhya- iyi, güzel |
|
biilaç |
~ Fa bī-ˁilāc بيعلاج dermansız, tedavisi olmayan § Fa bī yoksunluk edatı + Ar ˁilāc |
|
biji |
~ Kürd bijî yaşasın < Kürd jîn yaşamak ≈ EFa/Ave jīva-, jvan yaşamak, yaşam << HAvr *gʷei̯h₃- (*gʷei̯o-) yaşamak |
|
bijon |
~ Fr bouchon 1. tıpa, şişe mantarı, 2. tıpaya benzeyen çeşitli nesnelerin adı, eski tip vidalı elektrik sigortası, büyük başlı cıvata < Fr boucher tıkamak, tıkmak +on |
|
biju |
~ Fr bijou mücevher ~ Bret bizou yüzük < Bret biz parmak |
|