buffer |
~ İng buffer 1. tampon, çarpışma etkisini yumuşatan ara birim, 2. elektronik iletişimde ara depolama birimi < onom buff küt ve boğuk ses çıkarmak +er |
|
bug |
~ İng bug 1. böcek, cin, 2. sistemde (özellikle dijital ortamda) arıza ~ Welsh bwg hayalet, cin |
|
buğday |
<< ETü buġday / ETü budġay buğday <? ETü butık «bacakçık», bitki sapı? +(g)Ay |
|
buğra |
<< ETü buġra erkek deve |
|
buğu |
<< ETü bu buhar |
|
buğz |
[ Aşık Paşa, Garib-name, 1330] ~ Ar buġḍ بُغْض [#bġḍ fuˁl msd.] kin, nefret < Ar baġuḍa بَغُضَ nefret etti Benzer sözcükler: buğuzlanmak 21.04.2015 |
|
buhar |
~ Ar buχār بُخَار [#bχr fuˁāl ] buhar, buğu < Ar baχara بَخَر tüttü |
|
buhran |
~ Ar buḥrān بحران [#bḥr fuˁlān msd.] hastalığın dönüm noktası, kriz ~ Aram bəḥrānā בחרנא [#bḥr] 1. sınav, sınayış, 2. hastalığın dönüm noktası, kriz < Aram bəḥar בְּחַר sınama, yargılama |
|
buhur |
~ Ar baχūr/buχūr بَُخُور [#bχr faˁūl ] tütsü |
|
buhurdan |
~ Fa baχūrdān بخوردان tütsü kabı |
|
buji |
~ Fr bougie 1. kandil yapımında kullanılan balmumu [esk.], fitilli mum (aydınlatma aracı) < öz Bougie Cezayir'de eskiden balmumu ihraç eden bir liman, Becaya |
|