cabbar |
~ Ar cabbār جبّار [#cbr faˁˁāl mesl.] cebr eden, Allah'ın sıfatlarından biri < Ar cabara جَبَرَ güçlü idi |
|
cacık |
≈ Fa jāj ژاژ çeşitli yemeklik yabani otlara verilen ad, kendinden yetişen her tür nebat ≈ Kürd jaj yemeğe katılan bir ot, carum carvi |
|
cadaloz |
< TTü cadı +oz |
|
cadde |
~ Ar cādda(t) جادّة [#cdd fāˁila(t) fa. fem.] geniş yol, ana yol <? Ar cadda جَدَّ kesti |
|
cadı |
~ Fa cādū/cāḏu جادو esoterik bilgi sahibi, büyücü << OFa cādūk a.a. ≈ Ave yātu- a.a. ≈ Sans yātú यातु 1. yolcu, 2. büyücü, bir tür kötü ruh, cin |
|
cafcaf |
[ Meninski, Thesaurus, 1680] ~ Fa cāfcāf جافجاف çok süslü kadın, fahişe < Fa cāf جاف fahişe Benzer sözcükler: cafcaflı 22.07.2014 |
|
cağ kebabı |
~ Erm caġ ճաղ metal şiş, mil ≈ Gürc cali a.a. |
|
cahil |
~ Ar cāhil جاهل [#chl fāˁil fa.] bilmeyen, bilgisiz < Ar cahala جَهَلَ bilmedi |
|
caiz |
~ Ar cāˀiz جائز [#cwz fāˁil fa.] geçen, geçerli, izinli < Ar cāza جَازَ geçti |
|
caka |
~? İt giacca ceket |
|
calculus |
~ İng calculus matematikte diferansiyel ve entegral hesabı ~ Lat calculus 1. taşçık, çakıl taşı, 2. ufak taşlarla hesap yapma sistemi veya aygıtı, abaküs, 3. her türlü hesap, aritmetik < Lat calx taş +ul° |
|