cadde |
~ Ar cādda(t) جادّة [#cdd fāˁila(t) fa. fem.] geniş yol, ana yol <? Ar cadda جَدَّ kesti |
|
cadı |
~ Fa cādū/cāḏu جادو esoterik bilgi sahibi, büyücü << OFa cādūk a.a. ≈ Ave yātu- a.a. ≈ Sans yātú यातु 1. yolcu, 2. büyücü, bir tür kötü ruh, cin |
|
cafcaf |
~ Fa cāfcāf جافجاف çok süslü kadın, fahişe < Fa cāf جاف fahişe |
|
cağ kebabı |
~ Erm caġ ճաղ metal şiş, mil ≈ Gürc cali a.a. |
|
cahil |
~ Ar cāhil جاهل [#chl fāˁil fa.] bilmeyen, bilgisiz < Ar cahala جَهَلَ bilmedi |
|
caiz | ||
caka |
~? İt giacca ceket |
|
calculus |
~ İng calculus matematikte diferansiyel ve entegral hesabı ~ Lat calculus 1. taşçık, çakıl taşı, 2. ufak taşlarla hesap yapma sistemi veya aygıtı, abaküs, 3. her türlü hesap, aritmetik < Lat calx taş +ul° |
|
calip |
~ Ar cālib جالب [#clb fāˁil fa.] çeken, çağıran, davet eden, (mal veya davar) getiren < Ar calaba جلب celbetti, getirdi |
|
cam |
~ Fa/OFa cām جام bardak, kadeh, sürahi ≈ Ave yāme- a.a. |
|
camadan |
~ Fa cāme-dān جامه دان giysi torbası, bohça < Fa cāme giysi << OFa yāmag a.a. ≈ Ave yāhma kıyafet, kuşam < Ave yāh- kuşanmak, kuşak takmak << HAvr *i̯eh₃s-neh₂-(*i̯ōs-nā-) kuşanmak |
|