caniko |
< Fa cān |
|
canip |
~ Ar cānib جانب [#cnb fāˁil fa.] yan, yaka < Ar canaba جَنَبَ yüzünü (yana, öteye) çevirdi |
|
cansiperane |
< Fa cān sipār canını feda eden +āne § Fa cān جان can + Fa sipurdan, sipār سپر ısmarlamak, tevdi ve teslim etmek |
|
caps |
~ İng caps büyük harfler < İng capital [abb.] başlık, baş para, baş harf |
|
car |
: onom bağırma ve çağırma sesi |
|
caraskal |
[ Evliya Çelebi, Seyahatname, 1665] ~ Ar carr aṯḳāl جرّ الأثقال yük kaldırma fenni ve sanatı, mekanik § Ar carr جرّ [#crr faˁl msd.] çekme + Ar aṯḳāl أثقال [#s̠ḳl afˁāl çoğ.] ağırlıklar, yükler < Ar ṯiḳla(t) [t.] ağırlık 05.09.2017 |
|
cari |
~ Ar cāri جارٍ [#cry fāˁil fa.] cereyan eden, akan, süregiden < Ar carā جَرَا (hızla) aktı, koştu |
|
cariye |
~ Ar cāriya(t) جارية [#cry fāˁila(t) fa. fem.] dişi hizmetçi, seks kölesi < Ar carā جَرَا aktı, koştu |
|
carpaccio |
~ İt carpaccio ince kıyılarak marine edilmiş çiğ et ☼ (İlk kullanım: 1961 Giuseppe Cipriano, Venedik'te Harry's Bar yöneticisi.) < öz Vittore Carpaccio çiğ et rengini başarıyla kullanan Rönesans ressamı (1460-1525) |
|
cart |
< onom car tiz ve yüksek ses +t |
|
casual |
~ İng casual 1. tesadüfi, gelişigüzel, 2. gayrıresmi, düzen dışı ~ Lat casualis tesadüfi < Lat casus [pp.] 1. düşme, 2. denk gelme, rastlantı +al° < Lat cadere düşmek +()t° |
|