daltonizm |
~ Fr daltonisme / İng daltonism renk körlüğü < öz John Dalton İngiliz fizikçi (1766-1844) +ism° |
|
dalya1 |
~ İt taglio kesik, çentik < İt tagliare kesmek << OLat taliare çelik aşısı yapmak, kesmek |
|
dalya2 |
~ YLat dahlia bir süs çiçeği ☼ (İlk kullanım: 1791 Antonio Jose Cavanilles, İsp. botanikçi.) < öz Anders Dahl İsveçli botanikçi ve Linnaeus'un öğrencisi (1751-1789) |
|
dalyan1 |
~? Yun *ta aliána «balıkçılık yerleri» < Yun aliía αλιεία balıkçılık, balıkhane < Yun/EYun aliévō αλιεύω balık avlamak |
|
dalyan2 |
<< ETü taylaŋ zarif, uzun boylu? <? ETü tay at yavrusu |
|
dalyarak |
dalkılıç [ Evliya Çelebi, Seyahatname, 1665] <? TTü dal çıplak? → yarak Not: Geç 19. yy'dan itibaren sözlük müellifleri dal sözcüğünün burada "çıplak" anlamında olduğu kanısında ise de, bu görüşün dayanağı yeterince açık değildir. Öte yandan karş. Ar carīd "1. çıplak,, 2. dal, sopa". Benzer sözcükler: dalfes, dalkılıç, daltaban, daltaşak Bu maddeye gönderenler: dallama 27.08.2017 |
|
dam1 |
<< ETü tam duvar |
|
dam2 |
~ Fr dame hanımefendi << Lat domina [fem.] ev sahibesi, hanımefendi < Lat domus ev, hane +in° << HAvr *dṓm-o-s a.a. < HAvr *dem- a.a. |
|
dama |
~ Fr dame 1. hanımefendi, 2. iskambilde kraliçe, 3. dama oyunu |
|
damacana |
~ İt damigiana büyük ve enli su şişesi ≈ Fr dame-jeanne a.a. ≈ Prov damajana a.a. |
|
damak |
<< ETü tamġak boğaz, geniz < ETü tam- damlamak +(g)Ak |
|