estetik |
~ Fr ésthetique güzelliğe ilişkin (sıfat), güzellik teorisi (ad) ~ Alm ästhetik duyular teorisi ☼ (İlk kullanım: 1735, A. G. Baumgarten, Alman filozof.) < EYun aisthētá αισθητά [n. çoğ.] duyu organlarıyla algılanabilen şeyler, görülenler +ik° < EYun aisthánō αισθάνω algılamak, duymak, duyumsamak +t° << HAvr *h₂ewis-dʰh₁- (*awis-dʰ-) duyu-verme, kulak koyma < HAvr *h₂ew- (*aw-) duymak |
|
esvap |
~ Ar aṯwāb أثواب [#s̠wb afˁāl çoğ.] giyinilen şeyler, giysi < Ar ṯawb ثوب [t.] kumaş, bez, tek parça kumaştan oluşan dikişsiz entari veya toga |
|
esvet |
~ Ar aswad أسْوَد [#swd afˁal sf.] kara, siyah |
|
eş |
<< ETü éş yoldaş, arkadaş |
|
eş|mek |
<< OTü eş- yeri kazımak << ETü eş- 1. taşmak, (at) yürümek (geçişsiz fiil), 2. akıtmak, boşaltmak (geçişli fiil) |
|
eşanjör | ||
eşantiyon |
~ Fr échantillon nümune << OLat *scandaculum [küç.] ölçü, ölçek < Lat scandere basamak çıkmak, tırmanmak +ul° |
|
eşarp |
~ Fr écharpe başörtüsü, atkı ~ Ger *skerpā torba |
|
eşcinsel |
§ TTü eş + YTü cinsel |
|
eşek |
<< ETü eşgek «yürügen», malum yük hayvanı < ETü eş- (at vb.) yorga yürümek +(g)Ak |
|
eşel mobil |
~ Fr échelle mobile hareketli merdiven § Fr échelle basamak, merdiven (<< Lat scala a.a. ) + Lat mobile hareketli |
|