ecdat |
~ Ar acdād أجداد [#cdd afˁāl çoğ.] cedler, atalar < Ar cadd جدّ [t.] dede, ata |
|
ece |
<< ETü eçe abla ≈ ETü eçi/eçü ata, dede, ağa, ağabey < çoc |
|
ecel |
~ Ar acal أجل [#Acl faˁal ] 1. biçilmiş süre, bekleme süresi, 2. ölüm < Ar acila أجل bekledi, duraksadı |
|
ecinni |
<< Ar acinna(t) أجنّة [#cnn çoğ.] cinler / Ar cinnī جنّى [t.] bir adet cin |
|
ecir |
~ Ar acr أجر [#Acr] ücret, ivaz, bir iş veya hizmete karşı ödenen bedel ≈ Aram agər אגר a.a. ~ Akad agaru a.a. |
|
eciş bücüş |
ecic bücüc [ Hüseyin Rahmi Gürpınar, Cehennemlik, 1923] << TTü ezik büzük Not: Ezik büzük deyiminin varyant biçimidir. 14.02.2020 |
|
ecnebi |
~ Ar acnabī أجنبى [#cnb nsb.] dışarılı, yabancı < Ar acnab أجنب [afˁal kıy.] +ī < Ar canb [faˁl ] yan, dış |
|
ecrimisil |
§ Ar acr أجر ücret, parasal karşılık + Ar miṯl مثل benzer, eş |
|
ecza |
~ Ar aczāˀ أجزاء [#czA afˁāl çoğ.] birimler, unsurlar, bileşenler < Ar cuzˀ جزء [t.] birim, unsur |
|
eda |
~ Ar adāˀ أداء [#Ady faˁāl msd.] 1. yapma, edim, ediş, yerine getirme, bir borcu ödeme, 2. yapış biçimi, tarz, şive |
|
edat |
~ Ar adāt أدات [#Adw mr.] araç, gereç, dilbilgisinde bağımsız anlamı olmayan kelime parçacığı |
|