edep |
~ Ar adab أدب [#Adb faˁal msd.] görgü, terbiye ≈ Ar adaba أدب konuk ağırladı, terbiyeli ve kültürlü idi |
|
edevat |
~ Ar adawāt أدوات [#Adw çoğ.] gereçler < Ar adā(t) أداة [t.] araç, gereç |
|
edik |
<< ETü etük ayakkabı, çizme < ETü ét- yapmak, imal etmek +Uk |
|
edilgen |
< TTü edil- +(g)An |
|
edim |
< TTü et- +Im |
|
edin|mek |
TTü: "kendine yapmak, sahiplenmek" [ Meninski, Thesaurus, 1680] << TTü ét- +In- → et- Not: Ét- kökünden türeyen ETü étin-, TTü édin- "kendine bir şey hazırlamak, yapınmak" fiiliyle anlam bağı zayıftır. İki fiilin kullanımda birbirine karıştığı düşünülebilir. Benzer sözcükler: edindirmek, edinim 09.02.2015 |
|
edip |
~ Ar adīb أديب [#Adb faˁīl sf.] edepli, iyi eğitilmiş, müeddep < Ar adaba أدب edepli ve kültürlü idi |
|
edisyon |
~ Fr édition / İng edition yayınlama, yazıyı yayına hazırlama ~ Lat editio a.a. < Lat edere çıkarmak, neşretmek +(t)ion |
|
edit |
~ İng edit 1. yayınlamak, yayına hazırlamak, tashih etmek, 2. tashih, düzelti ~ Lat editus [pp.] yayınlanmış < Lat edere «dışarı vermek», yayınlamak +()t° < Lat e(x)+ dare, dat- vermek |
|
editör |
~ Fr éditeur yayınlayan, yayıncı ~ Lat editor a.a. < Lat edere yayınlamak +(t)or |
|
edna |
~ Ar adnā أدنَى [#dnw afˁal kıy.] daha aşağıda, beride < Ar danī دنى [faˁīl sf.] alçak, aşağı, beri |
|