ekvator |
~ Fr équateur eşitleyici, a.a. ~ Lat aequator eşitleyici < Lat aequare [den.] eşitlemek, tesviye etmek +(t)or < Lat aequus eşit |
|
ekzema |
~ Fr eczéma bir cilt hastalığı ~ EYun ékzema έκζεμα ciltte çıkan kabartı, isilik, döküntü < EYun ekzéō εκζέω kabarıp taşmak, isilik dökmek +ma(t) < EYun ek+ zéō ζέω kabarmak, kaynamak << HAvr *i̯es- kabarmak, kaynamak, mayalanmak |
|
el+ |
~ Ar al ال harf-i tarif, definite article |
|
el1 |
<< ETü elig el < ETü al- +I(g) |
|
el2 |
<< ETü il devlet, organize halk |
|
elâ |
TTü: [ Meninski, Thesaurus, 1680] << TTü ala renkli, alaca → ala Not: Tü ala sözcüğünün anlam değişikliğine uğramış varyantıdır. 09.10.2017 |
|
elalem |
~ Ar al-ˁālam العالم halk, kamu (Kaynak: Vankulu, Lane) |
|
elaman |
~ Ar al-amān الأمان aman, "beni bağışla" nidası |
|
elan |
~ Ar al-ān الآن halen, şimdi, şu anda |
|
elastik |
~ Fr élastique esnek ~ EYun elastikós ελαστικός ittirici < EYun elaúnō ελαύνω itmek, sürmek +istik° |
|
elbette |
~ Ar al-battan/al-battatan البتّاً [zrf.] mutlaka < Ar batt بَتّْ [#btt] kesin, mutlak +an < Ar batta بَتّ kesti, bitirdi, kararlaştırdı |
|