enginar |
~ Yun ankinára αγκινάρα enginar, cynara scolymus << EYun kinára/kynára κινάρα/κυνάρα yaban enginarı, cynara cardunculus ≈ Fa kangar a.a. |
|
+engiz |
~ Fa angīz أنگيز harekete getiren, tahrik eden, uyandıran, koparan < Fa angīχtan, angīz- أنگيختن, أنگيز sallamak, depretmek, tahrik etmek << OFa han-vēχtan a.a. ≈ Ave hem+ vaeg-, vaeç- sallanmak, sarkmak |
|
engizisyon |
~ Fr inquisition 1. soruşturma, 2. Katolik kilisesinde soruşturma kurumu ~ Lat inquisitio a.a. < Lat inquirere soruşturmak, sorgulamak +(t)ion < Lat in+1 quaerere, quaest- sormak |
|
enik |
<< ETü enük hayvan yavrusu < ETü en- inmek +Uk |
|
enikonu |
<< TTü enüp konup inerek ve durarak |
|
enişte |
Çağ: "kız kardeşin kocası" [ Pavet de Courteille, Dictionnaire Turc Oriental, <1500] ~? Fa anguşte أنگشته zengin çiftçi, kodaman <? Fa anguşt أنگشت parmak Not: Farsça sözcükle ilişkisi anlam bakımından açıklanmaya muhtaçtır. 14.11.2019 |
|
enjeksiyon |
~ Fr injection zerketme < Lat iniicere «içine atmak», zerketmek +(t)ion < Lat in+1 iacere, iact- atmak |
|
enkarnasyon |
~ Fr incarnation vücut bulma, ete bürünme ~ Lat incarnatio [den.] a.a. < Lat in+1 caro, carn- et +(t)ion |
|
enkaz |
~ Ar anḳāḍ أنقاض [#nḳḍ afˁāl çoğ.] yıkıntılar, harabat < Ar nuḳḍ نقض [t.] yıkım, yıkıntı |
|
enklav |
~ Fr/İng enclave [dev.] bir ülkenin diğer ülke sınırları içinde kalan bölümü < Fr enclaver kapatmak, içeride kilitlemek << OLat inclavare a.a. < Lat clavis kilit |
|
enlem |
< TTü *enle- +Im |
|