erkân |
~ Ar arkān أركان [#rkn afˁāl çoğ.] direkler, destekler, prensipler, usuller < Ar rukn ركن [t.] direk, destek, sütun |
|
erkeç |
<< ETü erkeç erkek keçi ≈? ETü érk üç yaşını aşmış koç |
|
erkek |
<< ETü érkek hayvan ve insanın eril cinsi (≈? ETü érk üç yaşına gelen koç ) < ETü ér- olmak, tam ve bütün olmak, yetişmek +Ak |
|
erken |
<< ETü erken iken (bağlaç) < ETü *erk olmuş, vakti gelmiş? +(I)n < ETü er- olmak, tamam olmak +Uk |
|
erkete |
~ Yun érχete έρχεται geliyor < Yun/EYun érχomai έρχομαι gelmek, varmak |
|
ermin | ||
eroin |
~ Fr/İng heroine morfinden elde edilen uyuşturucu madde ~ Alm Heroin a.a. ☼ (İlk kullanım: 1898 Bayer Gmbh, Alm.) < EYun ʰéros ἑρος kahraman, yarı-tanrı +in° |
|
eros |
~ EYun éros, erot- έρος, εροτ- cinsel sevi, cinsellik tanrısı |
|
erotik |
~ Fr érotique cinselliğe ilişkin ~ EYun erotikós εροτικός a.a. < EYun éros έρος +ik° |
|
erotomani |
~ Fr érotomanie aşk deliliği, cinsel istek çılgınlığı ~ EYun erotomanía εροτομανία a.a. § EYun éros aşk, cinsel istek + EYun manía delilik |
|
erozyon |
~ Fr érosion aşınma < Lat erodere çürüyerek tükenmek, tüketmek +(t)ion < Lat e(x)+ rodere, ros- paslanmak, çürümek |
|