etajer |
~ Fr étagère raflı dolap < Fr étage 1. durma yeri, durak, menzil, 2. bina katı, dolap rafı << OLat *staticum a.a. < Lat stāre, stat- durmak +ic° |
|
etamin |
~ Fr étamine seyrek dokuma << Lat staminea [fem.] iplik dokuması < Lat stamen iplik, lif |
|
etan |
~ Fr éthane / İng ethane / Alm Äthan kimyada bir bileşik < Alm Äther eter |
|
etap |
~ Fr étape konak, merhale ≈ Hol stapel durak << Ger |
|
etatizm |
~ Fr étatisme devletçilik < Fr état devlet +ism° ~ İt stato 1. statü, itibar, hükümdarlık payesi, 2. devlet << Lat status statü, itibar |
|
etek |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü etek giysi eteği Benzer sözcükler: etek tıraşı, eteklemek, eteklik 24.08.2015 |
|
eter |
~ Fr éther 1. atmosferin en üst tabakası, 2. uçucu bir madde ~ EYun aithḗr αιθήρ gökyüzü, göğün ışıklı katmanı < EYun aíthō αίθω parlamak, yanmak |
|
etfal |
~ Ar aṭfāl أطفال [#ṭfl afˁāl çoğ.] çocuklar < Ar ṭifl طفل [t.] çocuk |
|
etıbba |
~ Ar aṭibbāˀ أَطِبَّاء [#ṭbb afˁilā çoğ.] tabipler < Ar ṭabīb [t.] |
|
etik |
~ Fr éthique ahlak, ahlaki ~ EYun ēthikós ἠθικός ahlaka ilişkin < EYun êthos ἦθος örf, adap, ahlak, töre +ik° |
|
etiket |
~ Fr étiquette [küç.] yafta < EFr estiquier iliştirmek, yapıştırmak +et° ~ Ger *stikan saplamak, sivri şey sokmak << HAvr *(s)tei̯g- sivri şey batırmak, saplamak, delmek |
|