evla |
~ Ar awlā أَوْلَى [#wly afˁal kıy.] daha uygun, daha değerli, yakışan, yeğ < Ar walīy وَلِىّ yakın, uygun |
|
evlat |
~ Ar awlād أولاد [#wld afˁāl çoğ.] çocuklar < Ar walad ولد [t.] çocuk |
|
evlek |
~ Yun avlákion αυλάκιον [küç.] sabanla toprakta açılan yarık, kanal, su arkı << EYun aûlaks αῦλαξ a.a. +ion < EYun ʰelkō ἑλκω 1. sürmek, sürüklemek, ağır bir şey çekmek, 2. tarla sürmek << HAvr *selk- a.a. |
|
evlen|mek |
<< ETü evlēn- ev edinmek < ETü evlē- ev edindirmek < ETü ev av +lAn- |
|
evliya |
~ Ar awliyāˀ أولياء [#wly afˁilā çoğ.] dostlar < Ar walī وَلِى [t.] dost, veli |
|
evolüsyon |
[ Mehmed Bahaeddin (Toven), Yeni Türkçe Lugat, 1924] ~ Fr evolution evrim, gelişme ~ Lat evolutio < Lat evoluere (tomar veya katlı bir şey) açmak, çözmek, salmak, (kitap) okumak +(t)ion < Lat e(x)+ voluere dönmek, döndürmek, yuvarlanmak, yuvarlamak → volta 13.01.2015 |
|
evrak |
~ Ar awrāḳ أوراق [#wrḳ afˁāl çoğ.] yapraklar, (mec.) sayfalar < Ar waraḳ ورق [t.] yaprak |
|
evre |
< TTü evir- döndürmek +A |
|
evreka |
~ EYun ʰeurḗka ἑυρήκα «buldum!», fizikçi Arkhimedes'in (MÖ 290-212) bir buluş üzerine bağırarak söylediği söz < EYun ʰeurískō ἑυρίσκω bulmak, keşfetmek << HAvr *we-wr-isko < HAvr *h₁wer- (*ewer-) bulmak |
|
evren |
<< ETü evren 1. döngü, çark, 2. kubbe < ETü evir-/evür- evirmek, döndürmek +(g)An |
|
evrenkent |
§ YTü evren + YTü kent |
|