faktör |
~ Fr facteur 1. yapan, eden, üreten, 2. matematikte çarpan << Lat factor yapan, eden, etken, imal eden, imalatçı < Lat facere yapmak, etmek, eylemek, icra etmek +(t)or |
|
fakülte |
~ Fr faculté 1. yetenek, beceri, 2. üniversite bölümü << Lat facultas yapabilirlik, el becerisi < Lat facilis yapılabilir olan, kolay +itas < Lat facere yapmak +()bilis |
|
fal |
~ Ar faˀl فأل [#fAl faˁl ] iyi alamet |
|
falafel |
~ Ar falāfil فلافل [#flfl] nohut ezmesiyle yapılan içli köfte < Ar fulful فلفل biber |
|
falaka |
(≈ Ar falaḳa(t) فلقة [#flḳ] ayak tabanına dayak atma sopası ) ~ EYun phálanks, phalang- φάλαγξ, φαλαγγ- 1. kütük, kalın sopa, 2. Eski Yunan'da bir ordu birliği < HAvr *bʰelǵ- kütük, kalın ağaç gövdesi |
|
falan |
[ anon., Mukaddimetü'l-Edeb terc., y. 1300] ~ Ar fulān فلان adı zikredilmeyen kişi için kullanılan sözcük ~ İbr/Aram pəlān פלן a.a. Not: Karş. Aram pəloni almoni פְלוני אַלְמוֹני "falan filan" (Jastrow sf. 71). OYun peloní elmoní, Erm eġmoni peġmoni "falan filan" biçimleri Süryaniceden alınmıştır (Acar sf. 2.21). Benzer sözcükler: falan festekiz, falan filan, falan fıstık, falanca, feşmekân, filan, filanca 22.02.2020 |
|
falanjist |
~ Fr phalangiste İspanya'da 1933'te kurulan sağcı parti mensubu < İsp Falange İspanya'da bir parti +ist° ~ EYun phálanks, phalang- φάλανξ, φαλαγγ- Eski Yunan'da sıkı düzenli piyade birliği |
|
falçete |
~ İt falcietto [küç.] küçük tırpan, orak < Lat falx, falc- orak +et° |
|
falez |
~ Fr falaise dik kayalık sahil ~ Ger *felisa/felsaz kaya |
|
fallus |
~ YLat phallus erkek cinsel organı ~ EYun phállos φάλλος ereksiyon halinde erkek cinsel organı << HAvr *bʰl̥-nó-s < HAvr *bʰel-¹ şişmek, kabarmak |
|
falsetto |
~ İt falsetto «cırtlak ses», yüksek oktavda şarkı söylemeye imkân veren ses tekniği < İt falso [küç.] hata, yanlış +et° |
|