feminist |
~ İng feminist kadın hakları taraftarı < Lat femina kadın +ist° |
|
fen |
~ Ar fann فَنّ [#fnn faˁl ] yöntem, hüner, beceri, teknik (≈ Ar fanan فَنَن dal, şube ) |
|
fena |
~ Ar fanāˀ فناء [#fny faˁāl msd.] yok olma, zail olma, kararma ≈ Aram panəyā פניא [#pny] gün dönümü, akşam < Aram pənā פנא (yüzünü) çevirme, arka dönme |
|
fenafillah |
~ Ar fanā fī-llāh فنا فى الله Tanrı içinde yokolma |
|
fener |
~ Fa fanār فنار lamba ~ Yun fanárion φανάριον [küç.] lambacık < EYun phanós φανός lamba +arion |
|
fenik |
~ Alm Pfennig Alman markının yüzde biri < Ger *panniŋga [küç.] tepsicik |
|
fenol |
~ Fr phénole «aydınlatma yağı», yanıcı bir kimyasal madde § EYun phaínō φαίνω ışımak, aydınlanmak + EYun élaion ελαίον yağ |
|
fenomen |
~ Fr phénomène görünen şey, olgu, görüngü ~ EYun phainómenon φαινόμενον görünen şey, görüntü < EYun phaínō φαίνω aydınlanmak, görünmek +men° |
|
fent |
≈ Fa fand فند hile, desise ~ Ar fann beceri, teknik, hüner |
|
feodal |
~ Fr féodal vassalaj ilişkisine dayalı siyasi veya hukuki düzen < OLat feudum/feodum Ortaçağ hukukunda belli yükümlülükler karşılığında tasarruf edilen mülk biçimi +al° ~ Ger |
|
fer |
~ Fa farr فرّ nur, ışık, parıltı, ihtişam, özellikle hükümdarlara özgü parıltı << OFa farn a.a. (≈ Ave hvarənah- a.a. < Ave hvarə- güneş ) << HAvr *sóh₂wl̥ (*sṓwl̥) güneş |
|