fes |
< öz Fes Fas kenti ve ülkesi |
|
fesat |
~ Ar fasād فساد [#fsd faˁāl msd.] bozulma, işlevini yitirme < Ar fasada فَسَدَ bozuldu, kötüleşti |
|
fesih |
~ Ar fasχ فَسْخ [#fsχ faˁl msd.] 1. kol veya bacağını çıkarma, sakatlama 2. hukuken bozma, bir borcu veya yükümlülüğü ortadan kaldırma < Ar fasaχa فَسَخَ sakatladı, hukuken geçersiz kıldı (≈ Aram pisēḥ פִסֵח sakat, topal ≈ Akad pissū a.a. ) |
|
fesleğen |
~ Yun vasilikón βασιλικόν [n.] «kral otu», şifalı bir bitki, ocimum basilicum < Yun vasilikós βασιλικός krala ait, kralî < EYun basileús βασιλεύς kral +ik° |
|
festekiz |
< ? |
|
festival |
[ Cumhuriyet - gazete, 1934] ~ Fr festival bayram, belirli tarihte yapılan toplu eğlence << Lat dies festivalis bayram günü < Lat festivus bayramlık +al° < Lat festa yortu, bayram +(t)iv° < ALat fēsia bir tanrıya adanan gün, yortu << HAvr *dʰeh1s- (*dhēs-) tanrı 01.10.2017 |
|
fesuphanallah |
~ Ar fa subhānallah ف سبهان الله yüce Allah adına |
|
feta |
~ Yun féta φέτα beyaz peynir ~ İt fetta dilim <? Lat findere, *fict- yarmak, dilmek |
|
fetbaz |
<< TTü fendbaz hilebaz, numaracı |
|
fetha |
~ Ar fatḥa(t) فتحة [#ftḥ faˁla(t) mr.] 1. açılım, açılma, 2. Arap yazısında a sesini belirten hareke < Ar fataḥa فتح açtı (≈ Aram patāḥ פַתָח Arami yazısında uzun a sesini belirten nokta ) |
|
fetih |
~ Ar fatḥ فَتْح [#ftḥ faˁl msd.] açma, (mec.) başarma, bir yeri İslam egemenliğine açma < Ar fataḥa فَتَحَ açtı |
|