giriz |
~ Fa kārīz/kāhrīz كاريز/كاهريز yer altı kanalı, lağım < Fa rīz ريز akıntı, akım < Fa rīχtan, rīz- ريختن, ريز akıtmak, dökmek |
|
girizgâh |
~ Fa gurīzgāh گريزگاه 1. kaçacak yer, sığınak, 2. kasidelerde birinci bölümü izleyen beyit < Fa gurīχtan, gurīz- گريختن, گريز kaçmak << OFa virēχtan, virēç- a.a. |
|
giryan |
~ Fa giryān گريان feryatla ağlayan, ağlayış < Fa girīdan, garz- feryat etmek, ağlamak +ā(n) < OFa grī- a.a. |
|
gişe |
~ Fr guichet [küç.] 1. küçük kapı, girinti, 2. bilet veya banka veznesi < Nor wik girinti, kapı |
|
git|mek |
<< ETü kit- ayrılmak, uzaklaşmak |
|
gitar |
[ Ahmed Mithat, Felatun Bey ve Rakım Efendi, 1875] ~ Fr guitare bir tür telli çalgı ~ İsp guitara a.a. ~ Ar kītār كيتار a.a. ~ EYun kithára κιθάρα a.a. ~? EFa → tara- Not: Yunanca sözcük muhtemelen Eski Farsça bir çalgı adından alıntıdır. Karş. Fa sitār "üç telli çalgı", dutār "iki telli çalgı" < tār "tel, saç". Chant sf. 530: "Emprunt oriental probable." • Aynı sözcük Batı dillerine Yunancadan aracısız olarak Fr cithare, İng cither/zither şeklinde aktarılmıştır. Ayrı çalgı adıdır. Benzer sözcükler: gitarist 19.06.2015 |
|
gitgide |
< TTü git- |
|
giy|mek |
<< ETü ked- giysi giymek ≈ ETü kedir- soymak, derisini yüzmek |
|
giyim |
<< ETü kedim giyme işlemi, giysi < ETü ked- giymek +Im |
|
giyotin |
~ Fr guillotine mekanik kafa kesme aygıtı < öz Joseph-Ignace Guillotin bu aygıtı icat eden Fransız tabip (1738-1814) |
|
giysi |
<< TTü geyesi giyecek şey, çamaşır < TTü gey- giymek +AsI |
|