hezarfen |
§ Fa hazār هزار bin + Ar fann فنّ beceri, hüner, teknik |
|
hezeyan |
~ Ar haḏayān هذيان [#hḏy faˁalān msd.] sayıklama, boş ve anlamsız konuşma < Ar haḏā هذا sayıkladı |
|
hezimet |
~ Ar hazīma(t) هزيمة [#hzm faˁīlā(t) sf. fem.] bozgun, yenilgi < Ar hazama هَزَمَ bozguna uğrattı |
|
hıçkır|mak |
<< OTü ınçḳır- hıçkırmak < onom +kIr- |
|
hıdiv |
~ Fa χidīw خديو hükümdar, padişah, vezir ~ Hwar χwadēw hükümdar |
|
hıdrellez |
[ Filippo Argenti, Regola del Parlare Turco, 1533] § öz (Ar) χiḍr خضر Kuranda adı geçen kutsal kişilik, Hızır + öz (Ar) ilyās إلياس İbrani peygamberlerinden biri, Eliyahu → hızır Not: Ar χiḍr adı standart İstanbul Türkçesine χızır olarak aktarılırken, bazı Anadolu ağızlarında χıdır biçimi tercih edilmiştir. 07.08.2015 |
|
hıfz |
~ Ar ḥifẓ حفظ [#ḥfẓ fiˁl msd.] 1. koruma, saklama, 2. ezberleme, özellikle Kuran'ı ezberleme < Ar ḥafaẓa حفظ korudu, sakladı |
|
hıfzısıhha |
§ Ar ḥifẓ حفظ koruma + Ar ṣiḥḥa(t) صحّة sağlık |
|
hık |
: onom sert nefes ve sümkürme sesi |
|
hılat |
~ Ar χilˁa(t) خلعة [#χlˁ fiˁla(t) mr.] her türlü giysi, özellikle ödül ve onurlandırma için hediye edilen giysi ~ Ar χalaˁa خلع (giysi) çıkardı, soydu |
|
hım |
: onom burun sesi |
|