hamur |
~ Ar χamīr خمير [#χmr faˁīl sf.] kabarmış, mayalanmış, mayalanmış hamur < Ar χamara خمر kabardı, mayalandı |
|
hamuş |
~ Fa χāmūş خاموش dilsiz, sessiz |
|
hamut |
< ? |
|
han1 |
~ Fa/OFa χān خان konak, konut |
|
han2 |
<< ETü χaḳan/χaġan/χān hükümdar |
|
hançer |
[ Dede Korkut Kitabı, <1400?] ~ Ar ḥancar حنجر [#ḥncr q.] kısa savunma bıçağı ~ Aram χangərā חנגרא a.a. (≈ Sogd χangar a.a. ) Not: Sogdca biçimin mevcudiyeti, sözcüğün nihai kökeninin İrani olabileceğini düşündürür; ancak Eski Farsça veya Pehlevice biçim kaydedilmemiştir. ETü kınğırak "et bıçağı" (Kaş) Soğdcadan alıntı olmalıdır. Benzer sözcükler: hançerlemek 20.02.2020 |
|
hançere |
~ Ar ḥancara(t) حنجرة [#ḥncr faˁlala(t) q. msd.] boğazın üst kısmı, gırtlak, veya boğazı kapatan kas (≈ İbr gargeret גרגרת a.a. ≈ Akad gangaritu a.a. ) |
|
handan |
~ Fa χʷandān خوَندان gülen, gülümseyen < Fa χʷandan خوَندن gülmek +ā(n) ≈ OFa χandag gülme |
|
handikap |
~ İng handicap 1. çeşitli atlara şanslarını eşitlemek için farklı ağırlıklar yüklendiği at yarışı türü, 2. oyunda rakibe tanınan avantaj, 3. dezavantaj < İng hand i' cap «el şapkada», eski bir oyun § İng hand el + İng cap külah, şapka |
|
handiyse |
< ETü kanda/kayda nerede < ETü kañu ne, hangi +dA |
|
handle |
~ İng handle 1. ele getirmek, idare etmek, 2. sap, tutamak << Ger *handlion ellemek, ele getirmek < Ger *hand- el |
|