hatun |
<< ETü χatun/ḳatun kraliçe ~ Saka χattuna a.a. / Sogd χwatēn [fem.] a.a. ≈ Sogd χwatāw kral, hükümdar § Sogd χwa kendi + Sogd tāw güç, güçlü |
|
hatve |
~ Ar χaṭwa(t) خطوة [#χṭw faˁla(t) mr.] adım < Ar χaṭā yürüdü, adım attı |
|
hav1 |
≈ Fa χāv kabuk, sütün üzerinde oluşan kaymak, kumaş havı ≈ TTü kab kılıf, kabuk |
|
hav2 |
: onom köpek sesi |
|
hava |
~ Fa hawā هوا hava, yel, esinti, melodi |
|
havadis | ||
havai |
~ Fa havāī هواى havaya dair, havasal |
|
havale |
~ Ar ḥawāla(t) حَوَالة [#ḥwl faˁāla(t) msd.] dönme, döndürme, borcu veya ödevi başkasına devretme, aktarma < Ar ḥāla حَالَ döndü |
|
havali |
~ Ar ḥawāli حَوالٍ [#ḥwl fawāˁil çoğ.] etraf, çevreler < Ar ḥawl حَوْل [t.] çevre, döngü < Ar ḥāla حَالَ döndü, dönüştü |
|
havan |
~ Fa/OFa hāvan هاون öğütme kabı ≈ Ave hāvana- a.a. |
|
havari |
~ Ar ḥawārī حَوَارِى [#ḥwr] İsa'nın 12 müridinden her biri ~? Eth ḥawārī yolcu, elçi, haberci < Eth ḥäwar gitmek |
|