iğ |
<< ETü īg/yīg/yīk iğne, iplik eğirme aygıtı |
|
iğbirar |
~ Ar iġbirār إغبرار [#ġbr ifˁilāl XI msd.] toza bulanma, bozulma, gücenme < Ar ġabira غَبِرَ tozlandı, gücendi |
|
iğde |
<< ETü yigde iğde ağacı ve meyvesi, zizyphus |
|
iğdiş |
<< ETü igdiş/igdiç hane halkından olup kandaş olmayan kişi, besleme, halayık, köle < ETü igid- beslemek, yetiştirmek +Iş |
|
iğfal |
~ Ar iġfāl إغفال [#ġfl ifˁāl IV msd.] gafil kılma, aldatma, kandırma < Ar ġafala غفل habersiz idi, aymadı |
|
iğne |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü igne/yigne küçük iğ, iğne < ETü īg/yīg iğ, büyük iğne → iğ Benzer sözcükler: iğneci, iğnelemek 24.03.2015 |
|
iğren|mek |
<< ETü yigren- tiksinmek < ETü *yigir/*yigiz +(g)An- ≈? ETü yig çiğ (et) |
|
iğtişaş |
~ Ar iġtişāş إغتشاش [#ġşş iftiˁāl VIII msd.] kandırılma, hileye kanma < Ar ġaşşa غَشَّ kandırdı, hile yaptı |
|
iğva |
~ Ar iġwāˀ إغواء [#ġwy ifˁāl IV msd.] kandırma, baştan çıkarma < Ar ġayya غيّ kandı, baştan çıktı |
|
ihale |
~ Ar iḥāla(t) إحالة [#ḥwl ifˁāla(t) IV msd.] döndürme, alacaklıyı başkasına yönlendirme, borcu devretme < Ar ḥāla حَالَ bir halden diğerine geçti, değişti, döndü |
|
ihanet |
~ Ar ihāna(t) إهانة [#χwn ifˁāla(t) IV msd.] aşağılama, horlama, küçük düşürme < Ar hāna هَانَ alçak ve önemsiz idi, ucuz idi |
|