ıvır zıvır |
≈ TTü kıvır zıvır/ıvır kıvır kırık dökük ve değersiz şeyler |
|
ızgara |
~ Yun skará σκαρά mangal << EYun esχárā εσχάρα ocak, ateş yakılan yer, özellikle tanrılara adanan kurban etinin kızartıldığı ateş ≈ EYun esχarís εσχαρίς mangal |
|
iade |
~ Ar iˁāda(t) إعادة [#ˁwd ifˁāla(t) IV msd.] geri getirme, tekrar etme < Ar ˁāda عَادَ geri geldi |
|
iane |
~ Ar iˁāna(t) إعانة [#ˁwn ifˁāla(t) IV msd.] yardım etme, muavenet < Ar ˁāna عَانَ yardım etti |
|
iaşe |
~ Ar iˁāşa(t) إعاشة [#ˁyş ifˁāla(t) IV msd.] yaşatma, geçindirme, rızkını verme < Ar ˁāşa عَاشَ yaşadı, geçindi |
|
ibadet |
[ Edib Ahmed, Atebet-ül Hakayık, <1250?] ~ Ar ˁibāda(t) عبادة [#ˁbd fiˁāla(t) msd.] 1. hizmet etme, kulluk, 2. tapma, tapınma < Ar ˁabada عَبَدَ kulluk etti → abd Not: Arapça fiil ˁabd "kul, köle" adından denominatiftir. Diğer Sami dillerinde #ˁbd kökü "çalışmak, hizmet etmek, köle olmak" anlamında olup, "tanrıya tapınma" anlamı Arapçaya mahsustur. Benzer sözcükler: ibadetgâh, ibadethane, ibadî, ibadilik 06.04.2015 |
|
ibadullah |
~ Ar ˁibādu-llāh عبادالله Allah'ın kulları < Ar ˁibād عباد [#ˁbd fiˁāl çoğ.] kullar < Ar ˁabd عبد [t.] kul, köle |
|
ibare |
~ Ar ˁibāra(t) عِبارة [#ˁbr fiˁāla(t) msd.] söz, ifade,cümle < Ar ˁabara عَبَرَ geçti |
|
ibaret |
~ Ar ˁibāra(t) ˁan عبارة عن «anlamı şudur» anlamında deyim < Ar ˁibāra(t) عبارة söz, ifade |
|
ibate |
~ Ar ibāte(t) إباتة [#byt ifˁāle(t) IV msd.] konaklatma, barındırma < Ar beyt ev |
|
ibibik |
<< ETü üpgük hüthüt kuşu, ibibik < onom |
|