ihtişam |
~ Ar *iḥtişām إحتشام [#ḥşm iftiˁāl VIII msd.] < Ar ḥaşam حشم maiyet, hizmetçiler |
|
ihtiva |
~ Ar iḥtiwāˀ إحتواء [#ḥwy iftiˁāl VIII msd.] toplama, kapsama, içerme < Ar ḥawā حوا topladı |
|
ihtiyaç |
~ Ar iḥtiyāc إحتياج [#ḥwc iftiˁāl VIII msd.] gereksinme < Ar ḥāca حاج gerekti |
|
ihtiyar |
~ Ar iχtiyār إختيار [#χyr iftiˁāl VIII msd.] 1. (masdar) seçme, seçim, seçme yeteneği, özgür irade, 2. (sıfat) seçkin, hayırlı < Ar χāra خَارَ seçti, tercih etti |
|
ihtiyat |
~ Ar iḥtiyāṭ إحتياط [#ḥwṭ iftiˁāl VIII msd.] kuşanma, tedbirli olma < Ar ḥāṭa حَاطَ kuşattı |
|
ihtiyoloji |
[ Milliyet - gazete, 1958] ~ İng ichthyology / Fr ichtyologie balık bilimi < EYun iχthýs ἰχθύς balık → +log Benzer sözcükler: ihtiyolog, ihtiyozor 27.10.2014 |
|
ihvan |
~ Ar iχwān إخوان [#Aχw fiˁlān çoğ.] kardeşler < Ar aχ أخ [t.] kardeş |
|
ihya |
~ Ar ihyāˀ إحياء [#hyy ifˁāl IV msd.] can verme, diriltme < Ar ḥayya حيَّ canlı idi, dirildi |
|
ihzar |
~ Ar iḥḍār إحضار [#ḥḍr ifˁāl IV msd.] hazır etme, huzura getirme < Ar ḥaḍara حضر hazır idi, şimdi ve burada idi |
|
ika |
~ Ar īḳāˁ إيقاع [#wḳˁ ifˁāl IV msd.] vaki kılma, gerçekleştirme, oldurma < Ar waḳaˁa وَقَعَ düştü, oldu |
|
ikame |
~ Ar iḳāma(t) إقامة [#ḳwm ifˁāla(t) IV msd.] 1. idame etme, sürdürme, 2. ortaya koyma, sabitleme, 3. yerleşme, yerleştirme < Ar ḳāma قام ayağa kalktı, durdu |
|