ikame |
~ Ar iḳāma(t) إقامة [#ḳwm ifˁāla(t) IV msd.] 1. idame etme, sürdürme, 2. ortaya koyma, sabitleme, 3. yerleşme, yerleştirme < Ar ḳāma قام ayağa kalktı, durdu |
|
ikamet |
~ Ar iḳāma(t) إقامة [#ḳwm ifˁāla(t) IV msd.] |
|
ikaz |
~ Ar īḳāẓ ايقاظ [#yḳẓ ifˁāl IV msd.] uyandırma, uyarma < Ar yaḳaẓa يقظ uyandı, uyanık idi |
|
ikbal |
~ Ar iḳbāl إقبال [#ḳbl ifˁāl IV msd.] ilerleme, öne gitme, (mec.) talihi yaver gitme < Ar aḳbala أَقْبَلَ [IV f.] yöneldi, ilerledi, şansı yaver gitti < Ar ḳabala قَبَلَ yöneldi |
|
ikebana |
~ Jap ikebana Japonlara özgü çiçek düzenleme sanatı § Jap ike tanzim, düzenlem + Jap bana çiçek |
|
iken |
[ anon., Ferec ba'd eş-şidde, <1451] << ETü erken vaktinde, vakitlice, iken → erken Not: ETü erken sözcüğünün anlam ayrışmasına uğramış TTü varyantıdır. 15.08.2017 |
|
iki |
<< ETü eki/ekki 2 |
|
ikilem |
< TTü ikile- +Im < TTü iki +lA- |
|
ikindi |
<< ETü ikinti ikinci < ETü iki/éki/ékki iki |
|
ikircik |
<< ETü ikirçgü ikilik, tereddüt < ETü ikiz +gU |
|
ikiz |
<< ETü ékkiz ikiz < ETü ékki iki +Iz |
|