ikbal |
~ Ar iḳbāl إقبال [#ḳbl ifˁāl IV msd.] ilerleme, öne gitme, (mec.) talihi yaver gitme < Ar aḳbala أَقْبَلَ [IV f.] yöneldi, ilerledi, şansı yaver gitti < Ar ḳabala قَبَلَ yöneldi |
|
ikebana |
~ Jap ikebana Japonlara özgü çiçek düzenleme sanatı § Jap ike tanzim, düzenlem + Jap bana çiçek |
|
iken |
<< ETü erken vaktinde, vakitlice, iken |
|
iki |
<< ETü eki/ekki 2 |
|
ikilem |
< TTü ikile- +Im < TTü iki +lA- |
|
ikindi |
ETü: "ikinci" [ Orhun Yazıtları, 735] << ETü ikinti ikinci < ETü iki/éki/ékki iki → iki Not: Öğleden öğleye hesaplanan gün sistemine göre ikinci namaz vaktidir. Clauson'a göre buradaki +ntI eki, daha sonra kullanıma giren +Inç ordinal ekinin özgün biçimi olabilir (Claus sf. 111). 29.05.2018 |
|
ikircik |
<< ETü ikirçgü ikilik, tereddüt < ETü ikiz +gU |
|
ikiz |
<< ETü ékkiz ikiz < ETü ékki iki +Iz |
|
iklim |
~ Ar iḳlīm إقليم [#ḳlm] yeryüzünün bölündüğü yedi kuşağın her biri, diyar, ülke ~ EYun klíma κλίμα 1. eğim, 2. güneş ışınlarının eğimi, iklim kuşağı ☼ (İlk kullanım: Ptolemaios, Yun. coğrafyacı (MS 90-168).) < EYun klínō κλίνω eğimli olmak, yatmak +ma(t) << HAvr *ḱli-n-i̯é- < HAvr *ḱlei̯- a.a. |
|
ikmal |
~ Ar ikmāl إكمال [#kml ifˁāl IV msd.] bütünleme, tamamlama, kemale erdirme < Ar kamala كمل bütün idi, erdi |
|
ikna |
~ Ar iḳnāˁ إقناع [#ḳnˁ ifˁāl IV msd.] kani etme, doyurma < Ar ḳanaˁa قناعة doydu |
|