iksir |
~ Ar iksīr إكسير [#ksr] damıtılarak elde edilen öz ~ EYun eksaíresis εξαίρεσις (içinden) çıkarma, süzüp alma < EYun eksairéō εξαιρέω (içinden) çıkarmak, süzüp almak +sis < EYun ek+ ʰairéō ἃιρέω almak, kapmak, tutmak |
|
ikta |
~ Ar iḳṭāˁ إقطاع [#ḳṭˁ ifˁāl IV msd.] kesme, pay verme, tımar olarak arazi verme < Ar ḳaṭaˁa قَطَعَ kesti |
|
iktibas |
~ Ar iḳtibās إقتباس [#ḳbs iftiˁāl VIII msd.] alma, aktarma, faydalanma < Ar ḳabasa قبس (ateş, bilgi, bulaşıcı hastalık) aldı, kaptı, aktardı |
|
iktidar |
~ Ar iḳtidār إقتدار [#ḳdr iftiˁāl VIII msd.] kudretli olma, gücü yeter olma < Ar ḳadara قَدَرَ gücü yetti |
|
iktifa |
~ Ar iktifāˀ إكتفاء [#kfw iftiˁāl VIII msd.] yetinme, yeterli sayma < Ar kafā كفا kifayet etti, yetti |
|
iktiran | ||
iktisa |
~ Ar iktisā ٳكتسا [#ksw iftiˁāl VIII msd.] giyinme, kisve giyme < Ar kasā كسا giydirdi |
|
iktisap |
~ Ar iktisāb إكتساب [#ksb iftiˁāl VIII msd.] edinme, kazanma < Ar kasaba كسب kazandı, edindi |
|
iktisat |
~ Ar iḳtiṣād إقتصاد [#ḳṣd iftiˁāl VIII msd.] doğruyu hedefleme, mutedil olma < Ar ḳaṣada قصد 1. hedefledi, yöneldi, 2. mutedil bir hızla yürüdü |
|
iktiza |
~ Ar iḳtiḍāˀ إقتضاء [#ḳḍy iftiˁāl VIII msd.] icap etme, zorunlu kılma < Ar ḳaḍā قَضَا yargıladı |
|
il |
<< ETü il devlet |
|